Uzman Klinik Psikolog İpek Kızıloluk’un kaleme aldığı “Tüm ilişkilerin bakıma ihtiyacı vardır” yazısını mutlaka okuyun.
İlişkide olma tercihi, içinde "sana ve ilişkimize ilgi göstereceğim" sözsüz anlaşmasını barındırır. Bir kişinin tek başına farkındalığı, ilgisi, niyeti, ilişkinin ilgi ihtiyacını karşılayamaz. Farkında kalan ve özen gösteren, katılım talep eden taraf bir süre sonra tükenmeye başlar. İlgisi sivrilir, söylemleri can yakıcı bir hale dönüşür. Bu da diğerindeki kaçınma, kaçma ve donma hallerini yineler durur. Kendini tekrar etmeye dünden hazır şemalarımızı tıka basa besleriz.
İlişkide iki kişinin de içsel çalışmasına ihtiyaç var. Duygu okur yazarlığı, gücenmeyi dile getirme açıklığı, çatışmak pahasına bir diğerini anlama isteği ilişkinin özdeşleşmesini sağlar. Kendi duygumuzu tanımlama ve diğerinin duygusuna tanıklık becerisi gerekli olandır. Her insan görülmek, anlaşılmak, sevilmek ve kendi anlayabildiği dilde sevildiğini duymak ister.
Her insan romantik bir ilişkide ötekine çekirdek aile dinamikleri, önceki ilişkilerin yaraları ve örtük bir hafızanın ajandalarını yansıtır durur. Hepimiz bu yansıtmalardan nasibimizi alır ve karşıt yansıtmalar ile adeta bir tiyatro gibi, birbirimizi tetikleriz. Bu tetiklenmelerin içindeyken kendimizi yatıştırmak yaşamsaldır.
Gönüllü bir niyet yoksa, öteki, boğulmamak için tutunduğumuz bir tahta parçasına dönüşebilir. Varlığı kanıksanabilir. Özeni ve ilgiyi yitirebiliriz. Bir eli, o kaybolmasın diye veya kendimiz yitip gitmemek için, biraz güvence ya da dayanak için tutmaya devam ederiz. İlişkinin ve ötekinin yadsınamaz ilgi ihtiyacını göze almazsak, o dev hazineyi de yitiririz. Bir ilişkiye balıklama atlarken, çoğu zaman bunu düşünmeyiz ama; Aslolan birlikte dünyanın çamuruna bulanacağımızı bilmek, buna baştan razı gelmek ve bir karar vermektir. Hayatın sıradan işleri, beynimizin sıradan alışkanlıkları, bizi seviştiğimiz kumsallardan o fırtınanın ortasına çekiştirecektir.
Benzer Duyurular