Anasayfa Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi

Robotik cerrahi, ilk olarak NASA Araştırma Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından uzaydaki astronotları ameliyat edebilmek amacıyla geliştirildi. 1997'de ilk kez robotik kolesistektomi (safra kesesi ameliyatı) ile denendi ve 2000 yılında Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanarak tıbbi kullanıma girdi. Özel Adana Ortadoğu Hastanesi uzmanları, Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemlerinde merak edilen başlıkları anlattı.

İçindekiler

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi Nedir?

Robotik Cerrahi Sistemi, kapalı ameliyat tekniğine dayanan, cerrahların daha az kesi ile operasyon gerçekleştirmesini sağlayan ileri bir teknolojidir. Üç boyutlu üstün görüntüleme sunan bu sistem, hassas ve hareket kabiliyeti yüksek enstrümanlarla donatılmış bir laparoskopik cerrahi platformdur. Robotun kolları, üroloji gibi ameliyatlarda, karın bölgesine açılan 8-12 mm genişliğindeki deliklerden yerleştirilen trokar adı verilen yapılara bağlanır. Cerrah, hastaya dokunmadan konsoldan robotu kontrol ederek ameliyatı gerçekleştirir.

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi, Hangi Branşlarda Uygulanıyor?

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi, genel cerrahi, jinekoloji, üroloji, göğüs cerrahisi, KBB ve pediatrik cerrahi gibi birçok tıbbi branşta 25 yıldan fazla süredir başarıyla uygulanmaktadır. Dünya genelinde 12 milyondan fazla ameliyatta kullanılmış olan bu sistem, cerrahlara operasyon sırasında büyük hassasiyet ve kontrol avantajı sunar.

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi Kaç Bileşenden Oluşuyor?

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi

Da Vinci Robotik Cerrahi sistemi 3 ana bileşenden oluşuyor.

  • Hasta Başı Ünitesi: Hasta başı ünitesi, cerrahi müdahalenin doğrudan gerçekleştirildiği ana ünite olup, robotik cerrahi sisteminin hasta ile fiziksel bağlantısının kurulduğu yerdir. Bu ünitede, toplam dört robotik kol bulunur. Kolların biri yüksek çözünürlüklü, 3D görüntü sağlayan bir endoskop ile donatılmıştır. Diğer üç kol ise cerrahın kontrol ettiği cerrahi aletlerle donatılmıştır. Bu kollar, insan elinin yapabileceğinden daha hassas ve ince hareketler gerçekleştirebilecek şekilde tasarlanmıştır. Her bir kol, cerrahi alanın dar yerlerine ulaşmayı ve minimal invaziv işlemleri daha etkili bir şekilde gerçekleştirmeyi sağlar.
  • Cerrah Konsolu: Cerrah Konsolu, cerrahın ameliyatı gerçekleştirdiği ve robotik kolları yönettiği ana birimdir. Cerrah, bu konsolda oturarak operasyonu, yüksek çözünürlüklü ve 3D stereo görüntüleme sistemi aracılığıyla izler ve yönetir. Görüntüleme sistemi, cerraha cerrahi alanı derinlik algısıyla birlikte geniş bir perspektiften görme imkânı sunar. Konsol, ergonomik olarak tasarlanmış olup, cerrahın rahat bir pozisyonda çalışmasını sağlar. Konsoldaki dokunmatik panel üzerinden zoom, odak ve görüntü ayarları yapılabilir. Ayrıca cerrahi aletlerin hassas kontrolü için ayak pedalları mevcuttur. Bu pedallar, cerrahın operasyon sırasında el hareketlerinden bağımsız olarak ek kontrol sağlamasına olanak tanır.
  • Görüntüleme Kulesi: Görüntüleme Kulesi, robotik sistemin görsel işleyişini sağlayan ünitedir ve ameliyat sırasında endoskop görüntülerinin işlendiği ve görüntülendiği yerdir. Kulede, endoskopun bağlandığı işlemci ünitesi bulunur. Bu işlemci, cerrahi alanın net, yüksek çözünürlüklü ve gerçek zamanlı görüntüsünü sağlar. Ayrıca kule, ameliyat sırasında enerjiyi sağlayan bir üniteye de sahiptir. Dokunmatik ekran ile cerrah ya da yardımcı personel, görüntüleme ve enerji ayarlarını kolayca yapabilir. Fiber optik kablolarla diğer bileşenlere bağlanan bu sistem, sorunsuz veri ve enerji akışı sağlar, böylece cerrahın operasyon sırasında kesintisiz görüntü ve kontrol elde etmesine imkân tanır.

Robotik Cerrahi Hangi Hastalıklarda Kullanılıyor?

Robotik cerrahi, pek çok tıbbi alanda çeşitli hastalıkların tedavisinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Da Vinci Robotik Cerrahi sistemi, aşağıdaki branşlar ve hastalıklarda yaygın olarak uygulanmaktadır.

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi
  • Üroloji: Robotik cerrahi, ürolojide en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Özellikle prostat kanserinde tercih edilir. Bu sistem, prostat çevresindeki sinirleri koruyarak ameliyat sonrası sertleşme ve idrar kaçırma gibi komplikasyonları en aza indirir. Ayrıca, böbrek, mesane ve testis ameliyatlarında da kullanılır.
  • Jinekoloji: Son yıllarda jinekolojide robotik cerrahi kullanımı hızla artmıştır. Rahim çıkarma (histerektomi), miyomların alınması (miyomektomi), fallop tüplerine yönelik işlemler ve vajinal sarkmaların düzeltilmesi (sakral histeropeksi) gibi birçok jinekolojik operasyon robotik cerrahi ile yapılabilmektedir.
  • Genel Cerrahi: Kolon ve rektum kanserleri, bağırsak divertikülleri, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve rektum ameliyatları gibi genel cerrahi operasyonlarda robotik cerrahi yaygın olarak kullanılır. Obezite cerrahisinde de önemli bir yere sahip olan bu sistem, mide küçültme, tüp mide ve gastrik bypass gibi prosedürlerde sıklıkla tercih edilmektedir.
  • Göğüs Cerrahisi: Robotik cerrahi, özellikle akciğer kanseri ve mediastinal tümörler gibi göğüs hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Akciğer nodüllerinin çıkarılması, akciğer segment rezeksiyonları ve lobektomi gibi işlemler robotik cerrahi ile minimal invaziv yöntemle gerçekleştirilebilir. Bu yöntem, geleneksel cerrahiye kıyasla daha küçük kesilerle yapılır ve hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlar. Ayrıca, ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyon riskini azaltır.
  • Kalp ve Damar Cerrahisi: Koroner by-pass, ritim bozuklukları ve kalp kapağı hastalıklarının cerrahi tedavisinde robotik cerrahi kullanılır. Özellikle diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen hastalarda etkili bir yöntem olarak öne çıkar.
  • Kulak Burun Boğaz (KBB): Gırtlak, yutak, bademcik, dil ve ağız içindeki tümör ve kistlerin tedavisinde robotik cerrahi kullanılır. Transoral robotik cerrahi adı verilen bu yöntemle, ciltte kesi yapılmadan, ağız içinden ameliyat gerçekleştirilir.
  • Pediatrik Cerrahi: Robotik cerrahi, çocuklarda minimal invaziv cerrahi gerektiren vakalarda da başarıyla uygulanır. Özellikle ürolojik ve genel cerrahi işlemlerinde, küçük hastalarda daha az travmaya neden olması ve iyileşme sürecini hızlandırması nedeniyle tercih edilmektedir.
  • Obezite Cerrahisi: Robotik cerrahi, obezite tedavisinde de yaygın olarak kullanılır. Mide küçültme, tüp mide ve gastrik bypass gibi kilo kaybı ameliyatları robotik yöntemlerle başarıyla yapılmaktadır. Bu teknik, cerrahların daha hassas işlemler yapmasını sağlayarak komplikasyon riskini azaltır.

Robotik cerrahi, geniş uygulama yelpazesi ile birçok tıbbi branşta cerrahlara daha hassas, kontrollü ve güvenli operasyon yapma olanağı sunarken, hastaların daha hızlı iyileşmesine de katkı sağlar.

Da Vinci Robotik Cerrahisinin Geleneksel Yöntemlerden Farkı Nedir?

Da Vinci Robotik Cerrahisi, geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla önemli farklılıklar sunmaktadır:

  • Daha Az Kesi: Geleneksel cerrahide daha büyük kesiler yapılırken, Da Vinci robotik cerrahisinde minimal invaziv yöntemler kullanılarak çok daha küçük kesiler açılır. Bu da iyileşme sürecini hızlandırır ve enfeksiyon riskini azaltır.
  • 3 D Görüntüleme: Da Vinci sistemi, cerraha yüksek çözünürlükte 3D ve büyütülmüş görüntüler sunar. Bu, cerrahın operasyon alanını daha detaylı görmesini sağlar. Geleneksel yöntemlerde ise cerrahın görüşü daha sınırlıdır.
  • Hassasiyet ve Kontrol: Robotik cerrahinin kolları, insan bileğine kıyasla çok daha hassas ve esnek hareket kabiliyetine sahiptir. Bu sayede cerrah, daha zor bölgelere ulaşabilir ve daha hassas müdahalelerde bulunabilir. Geleneksel cerrahide bu tür hassasiyet ve esneklik daha sınırlıdır.
  • Daha Az Ağrı ve Hızlı İyileşme: Küçük kesiler nedeniyle hastalarda ameliyat sonrası ağrı daha azdır ve iyileşme süreci daha hızlıdır. Geleneksel cerrahide ise daha büyük kesiler nedeniyle iyileşme süreci daha uzun olabilir.
  • Daha Az Kan Kaybı: Robotik cerrahi, dokulara daha hassas bir şekilde müdahale etme imkânı sunduğundan, ameliyat sırasında daha az kan kaybı olur. Geleneksel yöntemlerde kan kaybı oranı genellikle daha yüksektir.
  • Cerrahın Konforu: Da Vinci sistemi, cerrahın oturduğu konsoldan ameliyatı gerçekleştirmesine olanak tanır. Geleneksel cerrahide cerrah ayakta uzun süre çalışmak zorunda kalır, bu da yorgunluk ve dikkat dağılmasına yol açabilir.

Bu farklar, Da Vinci robotik cerrahisini birçok durumda daha güvenli, etkili ve konforlu bir seçenek haline getirir.

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi Gelişmiş Teknoloji ve Avantajları Nelerdir?

Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi
  • Stapler Teknolojisi: Da Vinci'nin staplerları, mikrosensörlerle donatılmış olup, doku kalınlığını saniyede 1000’den fazla ölçüm yaparak cerraha bildirir. Bu, daha güvenli kesme ve kapatma işlemleri sağlar.
  • Enerji Aletleri: Bilekli artikülasyon ile etkili ve güvenli damar mühürleme yapar. Jeneratör tarafından desteklenen bu aletler, enerji seviyesini doğrudan cerrah konsolundan ayarlama imkanı sunar. Bu, sinir dokularını koruyarak cinsel fonksiyonlar, boşaltım sistemi fonksiyonları ve duyu sistemlerinin korunmasına yardımcı olur.
  • 3D Optik Kullanımı: 3DHD görüş ve derinlik algısı, anatomi içindeki dokuların net bir şekilde tanımlanmasını sağlar. Yüksek büyütme ve yakınlaştırma özellikleri, cerrahın ameliyat sırasında daha iyi görüntüye sahip olmasına olanak tanır.
  • Firefly Floresan Görüntüleme: Yakın kızılötesi teknoloji ile damardaki kan akışı, doku ve organ perfüzyonu görüntülenir. Lenf nodu diseksiyonu ve kanser cerrahisi sırasında cerrahi kararlarda kılavuzluk eder.
Roborik Cerrahi
Online İşlemler