Bebeklerde genel olarak acı, korku ya da öfkeye bağlı ağlamayla başlayan katılma nöbeti; nefes tutma, morarma ve bayılma şeklinde kendisini hissettiren bir tablodur. Çocuklarda aniden gelişen ve ebeveynleri ciddi derecede endişelendiren katılma nöbeti, toplumda yaygın bir şekilde görülüyor. Şiddetli ses, korku, ağrı, travmatik bir olay, öfke ve hayal kırıklığı durumunda başlayabilen bu olumsuzluk, genel olarak 6 ay-2 yaş aralığında ortaya çıkıyor. Hipokrat döneminden beri bilinen katılma nöbeti atakları, 4-6 yaşına kadar devam edebilir. Ortadoğu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehtap Fırat Ata, bebeklerde katılma nöbetiyle ilgili merak edilenleri anlattı.
Epilepsiye benzer gibi görüntü sergileyen katılma nöbeti, sıklıkla erken çocukluk evresinde baş gösterir. Kısa süreli ağlama, nefessiz kalmış gibi sessizleşme, cilt renginin morarması veya griye dönmesi, vücudun gevşemesi ya da kasılması, baygınlık, bulanık bilinç, uyku, gözlerde kayma, titreme, kol ve bacaklarda atmalar gibi belirtilerle kendisini gösteren katılma nöbetleri zararsızdır. Hayati tehlike veya beyin hasarı beklenilmeyen bu rahatsızlık, epilepsi nöbeti ile karıştırılmamalıdır. 1-2 dakika süren bu nöbetin ardından normal nefes alıp verme fonksiyonları düzelir ve çocuk kısa sürede normale döner.
Çocuğun ilk katılma nöbetinden sonra bir uzmana başvurulması yararlı olacaktır. Aileleri tedirgin eden bu rahatsızlığı belirleyen laboratuvar ortamında bir test yoktur. Doktor şikâyetler çerçevesinde hastalığı teşhis edebilir. Bunun için anne ve babaların paylaştığı bilgiler değerlendirir. Ayrıca katılma nöbeti esnasında çekilmiş videolar tanı koymada yardımcı olabilir. Bazı vakalarda kardiyoloji veya nöroloji uzmanından destek istenebilir.
İlk kez görülen katılma nöbetinin her zaman tekrarlama olasılığı vardır. Fakat görülme aralıkları değişkenlik gösterebilir. Günde, hafta, ayda veya yılda birkaç kez yenilenebilir. Henüz bu hastalığın iyileşmesi için ilaç ya da başka bir tedavi yöntemi yoktur. Bazı araştırmalar, demir eksikliği ile katılma nöbetleri arasında bir ilişki olduğunu ifade ediyor. Demir eksikliği anemisi giderilen olgularda katılma nöbetlerinin tamamen düzeldiği veya hafiflediği belirtiliyor. Ayrıca otonom sinir sistemi dengesizliğinin rahatsızlık üzerinde etkili olabileceği düşünülüyor. Doktorun tanı koyması halinde demir tedavisi önerilebilir. Bilinç kaybı yaşandığında; çocuğu suyun altına sokmak, dik pozisyona almak veya sarsmak tutmak gibi davranışlardan kaçınmak gerekir. Eğer çocuk baygın ise yatay pozisyonda kalabilir. Bu beyine giden kan akışını hızlandıracağından onun daha kısa sürede toparlamasına katkı sunar. İstisnai hallerde çocuk 1 dakika sonra nefes almayabiliyor. Böyle vakalarda 112 Acil Çağrı Merkezinden yardım talep edilmelidir. Derhal ilk yardıma başlanmalıdır.
Anne ve babalar katılma nöbetine neden olan faktörleri yakından izlemelidir; bu konuda uzman desteği alabilirler. Bebeğin ağlama anında ebeveynlerin tutumu; soğukkanlı olmaları önemlidir. Önceden yaşanmış katılma nöbetlerinin tedirginliği aileyi bu konuda daha duyarlı hale getirebilir. Bu yaklaşım tarzı çocuğu da olumsuz etkileyebilir. Öte yandan çocuk şiddetli ağlamayla isteklerini dışa vurabilir. Ailenin problemin çözümünde bilinçli ve tutarlı davranması şarttır.
Katılma nöbetinin şiddetli seyrettiği anlar epilepsi semptomlarını çağrıştırabilir. Ancak bu rahatsızlığı epilepsi tablosundan ayıran detaylara dikkat edilmelidir. Korku, öfke ve ağrı katılma nöbetini başlatıyor. Hâlbuki epilepsi nöbetlerinde böyle bulgular yer almaz. Katılma nöbetleri 6-18 ay arasında görülebilir. Fakat epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Katılma nöbetleri uyku sırasında asla yaşanmaz. Epilepsi nöbeti uyku anında gerçekleşebilir. Katılma nöbetinde nefes tutma bir dakikadan azdır. Epilepside bir dakikadan uzun sürebilir. Epilepside dil ısırma ve idrar kaçırma olabilir. Katılma nöbetlerinde böyle bir olumsuzluğa rastlanmaz. Katılma nöbetlerinde nabız düşerken, epilepside tam tersine artar.
Genel olarak söyleneni iyi anlayabilecek; en geç 6 yaşına kadar katılma nöbetlerinin düzelmesi beklenir. Nedenleri kesin olarak bilinmeyen katılma nöbeti öyküsünün ailede olması yeni doğanlar için risk oluşturur. Katılma nöbeti olan bireylerin mizaç özellikleri araştırmalarına göre; bu çocuklar daha yoğun duygusal tepki veriyor ve daha çabuk hayal kırıklığına uğruyor. Korku, öfke ve ağrıya bağlı başlayan; şiddetli ağlama, nefes tutma, morarma, vücutta gevşeklik veya katılık ile devam eden ve bilinç kaybı sonrası düzelme biten bu rahatsızlıkta dikkat dağınıklığı daha sık gözleniyor.