Ultrasonografi (USG) ve endoskopik tekniklerinin birleştirilmesini içeren Endoskopik Ultrasonografi (EUS), genellikle gastroenteroloji ve gastroenterolojik cerrahi alanında tercih edilen bir tedavi görüntüleme yöntemidir. Modern tıpta sindirim sistemi hastalıklarının teşhisinde endoskopik metotlara sıklıkla ihtiyaç duyulur. Ancak bazen tanı konulmayan rahatsızlıkları daha ayrıntılı araştırmak için EUS’e başvurulur. Özel Ortadoğu Hastanesi uzmanları Endoskopik Ultrasonografi (EUS) konusunda merak edilenleri anlattı.
Endoskopi, sindirim sistemini incelemek için bir tüp şeklinde ve ucunda ışıklı küçük bir kamera bulunan esnek yapıdaki fiber optik cihazdır. Ultrasonografi, yüksek frekanslı ses dalgalar ile yemek borusu, karaciğer, mide ülseri, hazımsızlık, lenf ve böbrek, pankreas ile safra yolları gibi sindirim sistemi organlardan görüntü elde edilmesini sağlar.
EUS ise endoskopi ve ultrasonografinin tek bir cihazda kombinasyonunu ifade eder. Ucunda ultrason probu bulunan ince ve esnek bir tüpten oluşun bu cihaz ile sindirim sistemi hastalıklarına daha sağlıklı tanı konulabilir. Ses dalgaları sayesinde organlar ve dokular yüksek çözünürlükte ayrıntılı biçimde görüntülenebilir. Gerekli hallerde bu işlem sırasında hastadan biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılabilir.
İnvaziv bir prosedür olan Endoskopik Ultrasonografi (EUS) uzmanlar tarafından birçok klinik uygulamada kullanılır. Tanı, evreleme, tedavi planlaması ve takip sürecinde önemli bir yöntem olan EUS, her hasta için bireysel olarak planlanır. Uygulama gastrointestinal tümörlerin tanısı ve evrelemesi, kistik lezyonların değerlendirilmesi, safra yolu ve pankreatik hastalıkların teşhisi, lenf nodu analizi, gibi geniş bir alanı kapsıyor. Endoskopik Ultrasonografi ile sindirim sisteminde çeşitli hastalıkların tanı ve tedavilerine yönelik kullanılan alanlardan bazıları şöyle:
“Mide, biyopsi, safra yolu genişlemeleri, kanserin erken evrede tanısı, rektum, safra yolu ve yemek borusu pankreas kanserleri, kistler, kitleler veya enflamasyon gibi pankreas hastalıklarının teşhisi, ameliyat sonrası takipte nüks bulgularının incelenmesi, tümörün derecelerinin saptanması, rektum etrafındaki komşu organlarda lenf bezlerinde ve damarlarda kanser tutulumunun araştırılması.”
Tıpta son derece gelişmiş bir görüntüleme uygulaması olan Endoskopik Ultrasonografi (EUS) hastalıkların tedavisinde önemli katkılar sunuyor. Uygulamanın avantajlarından bazıları şu şekilde:
Yüksek Çözünürlük ve Ayrıntı: Vücut dokularını saran ve yankı yapan ses dalgaları üreten ultrason probunu (transdüser) yüksek çözünürlük ve ayrıntı elde edilmesini sağlıyor. Bu ise organların ve dokuların daha kaliteli ve kapsamlı biçimde görüntülenmesine olanak tanıyor.
İnceleme Derinliği: EUS, ultrason probunu sayesinde iç organları daha detaylı bir şekilde incelemek mümkündür. Bu durum organların tabakalarını, duvar yapılarını ve çevre dokularla olan bağlantılarını analiz etme kabiliyetini yükseltir.
Minimal İnvazivlik: EUS, minimal invaziv (küçük kesi) tekniğiyle gerçekleşir. Vücudun iç yapısını görüntüleyen ultrason probu, esnek bir endoskopik tüpün ucunda yer alıyor. Cerrahi bir kesiyi gerektirmeyen bu prosedür hastaya daha az rahatsızlık verir. Hasta daha hızlı iyileşir ve komplikasyon riski azdır.
Gerçek Zamanlı Görüntüleme: EUS ile gerçek zamanlı görüntü elde edilebilir. Bu ise uzmanların tanı ve tedavi sürecini hızlandırır. Görüntüleme işlemiyle lezyonların iyileştirilmesi ya da gelişimleri önlenebilir.
Girişimsel İşlemlerin Entegrasyonu: EUS eşliğinde sıvı aspirasyonu (sıvı, katı madde veya gazın soluk borusu ve akciğerlere kaçması), kist drenajı (vücutta oluşan kist adı verilen sıvı dolu keselerin içindeki sıvının boşaltılması) iğne biyopsisi (bir dokudan örnek almak), ya da biliyer endoprotez yerleştirme (safra yollarındaki tıkanıklıkları açmak ve düzenlemek için kullanılan bir tedavi prosedürü) gibi bazı girişimsel işlemler de yapılabilir. Bu tanı ve tedaviye ilişkin müdahaleleri kolaylaştırır.
Kılavuzluğun Doğruluğu: Görüntüleme ve endoskopi sentezlemesi olan EUS, diğer yöntemlere oranla daha doğru sonuçlar verir. Organların içine ultrason probunun daha yakın konumlandırılması sağlık sorunlarının daha ayrıntılı bir şekilde belirlenmesini sağlıyor.
Klasik endoskopiden farklı olmayan EUS işlemi alt ve üst sindirim sisteminde uygulanabilir. Genellikle aç karnına gerçekleştirilen EUS prosedürü ortalama 30 dakika ile 1 saat sürebilir. Uygulama esnasında hastaya uyku verici veya ağrı kesici ilaçlar verilir. Hasta genellikle sol yan veya sırt üstü olmak üzere uygun bir pozisyona yerleştirilir. Kolay bir şekilde gerçekleştirilen EUS işlemi sonrası hasta birkaç saat dinlendikten sonra taburcu edilir. Kişi ertesi gün rutin yaşamlarına dönebilir.
Endoskopik Ultrason uygulaması çoğu zaman güvenli bir yöntem olarak kabul görür. Buna karşın her tıbbi prosedür, kendi içerisinde bazı muhtemel risk unsurları ve komplikasyonlar barındırabilir.
EUS testi esnasında kişi anesteziye karşı alerjik bir reaksiyon gösterebilir. Anesteziden kaynaklanan reaksiyonlar, önemli solunum sorunlarından hafif düzeyde cilt döküntülerine kadar geniş bir skalada karşımıza çıkabilmektedir. Bu gibi reaksiyonların nadir olarak görüldüğünü ve gerektiğinde önlem alınabildiğini belirtmek gerekir.
Sindirim kanalına ya da çevredeki diğer dokulara zarar verme olasılığı da az da olsa söz konusudur. Bu durum endoskopun geçtiği esnada ya da biyopsi sırasında yaşanabilir. Yine nadiren de olsa kanamalar yaşanabilmektedir. Endoskop bazı durumlarda mide, bağırsak duvarı ya da yemek borusunun zedelenmesine yol açabilmektedir.
Akciğer aspirasyonu da yaşanabilecek komplikasyonlar arasındadır. Bu durum, mideden gelen sıvıların akciğere kaçmasını ifade eder. Bilhassa yutma refleksi zayıf olan hastalarda bu komplikasyonun yaşanma ihtimali daha yüksektir.
Biyopsinin ardından pankreas iltihabı gelişebilir ve hastada şiddetli karın ağrıları gözlenebilir. Bağırsak duvarında yırtılma riski de nadiren görülebilmektedir. Bu son derece ciddi bir komplikasyon olup acilen cerrahi müdahale yapılmasını gerektirebilir.
EUS testi büyük çoğunlukla güvenli şekilde uygulanmaktadır. Burada sıraladığımız risk faktörleri sıra dışı ve nadiren karşımıza çıkan durumlardır. Profesyonel sağlık kuruluşlarında sağlık ekibi, hastanın güvenliğini sağlamak için gereken tüm tedbirleri alırlar ve gerektiğinde müdahale etmek için hazırlıklıdırlar. Risklerin minimum düzeye indirgenmesi için EUS uygulamasının öncesinde ve sonrasında dikkatle takip edilmeli, hazırlıklar doğru ve eksiksiz şekilde yapılmalıdır.
Hasta EUS işleminin öncesinde hasta diyabet ilaçları, kalp ilaçları veya hipertansiyon ilaçları kullanıyorsa, herhangi bir hastalığı varsa bunlar hakkında doktorunu bilgilendirilmelidir. Doktor gerekli görürse EUS prosedürü öncesinde bu ilaçlardan bazılarının kullanımının durdurulmasına karar verebilir.
EUS prosedürünün ardından doktorun önerdiği süre boyunca, hastanın hafif ve sulu yemeklerle beslenmesi gerekir. Hasta ilk bir iki gün süresince batma ve yanma gibi hisler yaşayabilir. Bu yüzden tuzlu su ile gargara yapılabilir. İşlemin ardından eğer kişi bulantı, kusma, yüksek ateş benzeri şikayetler yaşarsa geç kalmadan doktora başvurmalıdır.
EUS işlemi çoğu zaman 30 ila 90 dakika arasında tamamlanmaktadır. Hasta EUS prosedürünün ardından bir veya iki saat süresince gözlem altında tutulur. Eğer herhangi bir problem görülmezse hasta aynı gün içerisinde taburcu edilir.
EUS prosedürü bağırsak, pankreas, mide, safra kesesi ve karaciğer benzeri sindirim sistemi organlarının ve bunlar ile komşu organların görüntülenmesinde başarı ile kullanılmaktadır.
Evet EUS güvenli bir uygulamadır. Buna karşın tıpkı her tıbbi prosedürde olduğu gibi EUS uygulamasında da bazı risk unsurları vardır. Ancak sağlık ekibi gereken önlemleri alır, hastayı olası komplikasyonlara karşı bilgilendirir ve gerektiğinde müdahale etmek için hazırdırlar.
EUS prosedürü çoğu zaman 30 ila 60 dakika gibi bir zaman diliminde tamamlanmaktadır. Ancak hastanın kendine özgü koşulları ve tetkik edilen bölge işlemin süresi üzerinde belirleyici olabilmektedir.
Hastalar bir veya iki saat dinlenip izlendikten sonra, aynı gün içerisinde taburcu edilir ve gündelik yaşantılarına geri dönebilirler. Doktor kimi zaman hastanın kişisel koşullarına göre bazı özel talimatlar verebilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Gastroenteroloji birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Gastroenteroloji HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Gastroenteroloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.