Günümüzün en büyük ve en önemli hastalığı obezite, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon, apne ve solunum hastalıkları gibi bir Çok sağlık sorununa yol açıyor. Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bayrak, Utah üniversitesi uzmanlarının yaptığı ve yaklaşık 25 yıl süren ve 10 bine yakın hasta üzerinde yapılan araştırmaya göre kilo veren ve obezite cerrahisi sonrası kilo veren hastalarda, kanserden ölüm oranının yüzde 46 daha düşük olduğunu kaydetti.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Başhekimi Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bayrak, obez hastalarda daha çok, meme kanseri (kadınlarda menapoz sonrası), bağırsak kanseri, rahim kanseri, özofagus (yemek borusu) kanseri, pankreas kanseri, böbrek kanseri, safrakesesi kanserinin görüldüğünü belirterek, “Araştırmalar kilo vermenin kanser riskini azalttığını gösteriyor. Hayatınızda yapacağınız küçük değişikler ile yaşamınızı büyük oranda değiştirebilirsiniz. Bu değişimi yaparken profesyonel destek almak çok önemli” dedi.
Bir çok yolu denemesine rağmen bir türlü kilo veremeyen ve obeziteye bağlı birden fazla rahatsızlığı yaşamak zorunda kalan obezite hastalarının da seçeneği olduğunu hatırlatan Bayrak, Beden kütle indeksi 40 ve üzeri olan ve beden kütle indeksi 35 ve üzeri olan, bunun yanında diyabet, kolestrol, hipertansiyon, eklem hastalıkları olan, daha önce diyet girişimlerinde bulunmuş ama sonuç alamamış hastalarda ise obezite cerrahisi öneriyoruz” dedi.
Halk arasında tüp mide ameliyatı olarak bilinen Laparoskopik Sleeve Gastrektomi ameliyatı en çok tercih edilen obezite ameliyatlarından biri olduğunu vurgulayan Bayrak, “Midenin % 75-80 ‘ inin çıkarılıp , midenin tüp şeklinde küçülmesiyle ve besin alımını kısıtlayarak zayıflamaya yol açan bir ameliyattır.Bu ameliyatta mideden salgılanan açlık hormonu olarak bilinen Ghrelin hormonu da %70-80 oranında azaltıldığı iÇin hastalarda yeme isteksizliği iştah kaybı gözlemlenir” dedi. Hastaların kilo verdiğinde, hipertansiyonun, diyabetin ortadan kalktığını, efor kapasiteleri ve hareket kabiliyetlerinin artığını ifade eden Bayrak, hastaların başvurdukları hastanelerde genel cerrahi, endokrinoloji uzmanı bulunmaması halinde dahiliye, akıl ve ruh sağlığı hastalıkları ile aneztezi ve reanimasyon uzmanlarından oluşan sağlık kurulundan onay aldıktan sonra laparoskopik (kapalı) tüp mide ameliyatı olabileceklerini söyledi.
Bayrak, Sağlık Bakanlığı’nın obezite cerrahisi yapacak sağlık kuruluşlarında obezite cerrahisi uygulayacak cerrahın bariyatrik cerrahi yaklaşımları ve ileri laparoskopik tekniklerini uygulama konusunda bilgili ve deneyimli olması şartının yanında, bünyesinde ameliyat sonrası dönemde oluşabilecek komplikasyonların zamanında ve etkili bir şekilde yönetilebileceği, ilgili mevzuatına göre tescilli yapılmış üçüncü seviye erişkin yoğun bakım servisi ve endoskopi ünitesi ile obezite şartlarına uygun alt yapı ve cerrahi donanım şartlarını haiz ameliyathane bulunması da gerektiğini belirtti.
Benzer Duyurular