Fallop tüpleri, rahim ve yumurtalıkları birbirine bağlar. Her ay yumurtlama (ovulasyon) döneminde bu tüpler yumurtayı, yumurtalıklardan overe taşır. Sperm ve yumurta burada döllenir. Döllenme, spermin fallop tüplerine kadar ulaşması ve burada yumurtayla birleşmesi sonucu oluşur. Fallop tüplerinin tıkalı olması; yumurtanın rahme taşınması ve döllenmiş yumurtanın rahme inerek implante olmasında soruna neden olur. Dolayısıyla tıkalı fallop tüpleri, hamileliğe engel olabilir. Bu durumda tıkalı tüpleri açtırmak için müdahale gerekir.
Pelvik bölgede skar dokusu veya yapışıklıklar oluşması genellikle fallop tüplerinin tıkanmasına yol açar. Pelvik bölgede bu sorunların ortaya çıkmasının nedenleri şunlardır:
Bu hastalık tüplerde skar dokusu oluşumuna veya hidrosalpinkse (tıkalı tüplerde sıvının toplanması ve tüpün genişlemesi) neden olabilir.
Endometrial dokular tüp içerisinde birikerek tüpün tıkanmasına sebep olabilir. Endometrial dokuların diğer organların dışında birikmesi de pelvik bölgede yapışıklığa yol açarak tüpleri tıkayabilir.
Klamidya ve bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, pelvik inflamatuar hastalığına sebep olur ve tüplerin tıkanmasına yol açabilir.
Dış gebelik, fallop tüpünde skar dokusu oluşturabilir ve tüplerin tıkanmasına sebep olabilir.
Rahimde gelişen ve büyük boyutlara ulaşabilen kitleler olan fibroidler, tüpleri, özellikle rahme yakın oldukları bölgeden tıkayabilir.
Tüplerin tıkalı olduğunu anlamak için histerosalpingografi (HSG) yöntemi kullanılır. HSG yönteminde rahimden içeri doğru bir boya verilir. Bu boya rahim ve tüpleri boyadıktan sonra hastanın X ışınlarıyla çekilen filmlerinde boyamanın ayrıntıları incelenir. Sağlıklı bir kadında boya, rahimden tüplere doğru sorunsuz bir şekilde geçer. Ancak tüplerin tıkalı olduğu durumda tüpe doğru boya geçişi olmaz. Boya sadece rahimde kalır ve tüplere geçmez.
HSG’nin sorunu göstermeye yeterli olmadığı durumlarda da laparoskopi ile daha ayrıntılı bir inceleme yapılır. Laparoskopinin bir avantajı da bu işlem sırasında tüplerdeki kapanmanın düzeltebilmesidir.
Tüp açtırma ameliyatı, tüplerin tıkanmasına neden olan skar dokusunun ve yapışıklıkların giderilerek tüplerin yeniden eski haline döndürüldüğü operasyondur.
Karna açılan birkaç küçük delikten içeri sokulan aletlerle tüpün kapanmasına neden olan yapışıklıklar açılır, skar dokularını uzaklaştırılır. Tüp açtırma ameliyatı, tüplerin az hasar aldığı ve yapışıkların az olduğu durumlarda başarıya ulaşır. Ancak tüpler ciddi hasar almışsa ve pelvik bölgede fazla sayıda yapışık ya da skar dokusu varsa ameliyat ile tüplerin eski haline döndürülmesi mümkün olmayabilir.
Tüplerden sadece biri tıkalıysa kadının hamile kalma şansında ciddi bir değişiklik olmaz. Ancak her iki tüpün de tamamen kapalı olduğu durumda tüpler açılmadan kadının hamile kalması mümkün değildir. Bu tarz durumlarda tüp bebek (IVF) tedavisi önerilir. Tüplerin kısmen tıkalı olduğu hallerde döllenme gerçekleşebilir. Ancak döllenen yumurta kısmen kapalı olan tüpte ilerleyemeyip rahme inemeyebilir. Bu durumda da dış gebelik oluşur ve bu da hem anne hem de bebek açısından riskli ve acilen müdahale gerektiren bir durumdur.
Tüpleri rahme yakın yerde kapalı olan kadınların, tüpleri yumurtalığa yakın bölgede tıkalı olan kadınlara göre hamile kalma ihtimali daha fazladır.
Laparoskopik tüp açtırma ameliyatı, birkaç saat süren bir işlemdir. Bu süre tüplerin ne kadar hasar aldığı, tüplerin tıkanmasına neyin neden olduğu gibi durumlara göre değişkenlik gösterir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Kadın Hastalıkları ve Doğum birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.