Dermatoloji Uzmanı Dr. Bilge Güler, PRP tedavisinden sonra hastaların saÇlarında kalınlaşma, seyrelmede azalama, saÇ kalitesinde artış görüldüğünü belirtti. özel Adana Ortadoğu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bilge Güler, PRP tedavisinden sonra hastaların saÇlarında kalınlaşma, seyrelmede azalama, saÇ kalitesinde artış görüldüğünü söyledi.
Dr. Güler, yaptığı aÇıklamada, saÇın normalden fazla dökülmesinin hastalık olduğunu belirterek, en Çok erkeklerde saÇ dökülmelerinin yaşandığını ve saÇ dökülmelerinin en büyük nedeninin genetik olduğunu söyledi.
Dr. Güler, genetik faktörlerin yanında stresin, mevsim geÇişlerinin, eksik ve yetersiz beslenmeye bağlı vitamin eksikliğinin, ilaÇların, fön, düzleştirme gibi ısıl ve kimyasal işlemlerin saÇ dökülmelerine zemin hazırladığını ifade etti. PRP (platelet rich plasma) pıhtılaşma hücrelerinden zengin kan anlamına geldiğini belirten Güler, "PRP tedavisinde kişinin kendi kanından elde edilen pıhtılaşma hücreleri ve büyüme faktörlerinden zengin plazma cildi ve saÇı yenilemekte kullanılır. SaÇ seyrelmesi ve incelmesi olan, erkek tipi saÇ dökülmesi (androjenik alopesi) ve telogen efflivıumda olan kadın ve erkek hastalara da uygulanabilir" dedi.
PRP ile saÇ tedavisinin 3-6 hafta aralıklarla ortalama 4-6 seans uygulandığını, uygulamanın da 20 dakika sürdüğünü ifade eden Güler, "PRP hazırlandıktan sonra minik iğneler yardımı ile saÇ diplerine verilir. Bazen de mikroiğneleme (dermaroller veya dermapen ile) yöntemiyle birlikte uygulanır. Çok küÇük iğnelerle uygulama yapılır. İşlemden önce anestezik solüsyonlar sürülür. İşlem sırasında acı Çok az hissedilir. PRP 6-8 ay etkilidir. Genetik saÇ dökülmeleri tekrara yatkın olduğu iÇin 4-6 ayda bir PRP'nin tekrar edilmesi gerekebilir" diye konuştu.
Dr. Bilge Güler, hastalarda PRP tedavisinden sonra saÇlarında kalınlaşma, seyrelmede azalama, saÇ kalitesinde artış görüldüğünü, PRP tedavisinin, saÇ mezoterapisi ile birlikte kullanılarak etkinliğinin artırılabildiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mezoterapi; vitamin, mineral, aminoasit, enzim ve homeopatik ilaÇların (mınoksidil, fınasterid, B5, B6, Çinko, biotın,prokaın) karışımlar halinde, mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilmesidir. Yöntemin temeli, iğnelerin seri şeklinde Çarpma etkileri ile bağışıklık sistemini harekete geÇirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir. Ortalama 10 günde bir, toplam 6-8 seans uygulanır."