Soğuk havalar, bel fıtığının doğrudan sebebi olmasa da beldeki dejenerasyon nedeniyle bel fıtığını tetikleyici rol oynayabilir. Soğuk havalarda akla ilk gelen rahatsızlıklar soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolları enfeksiyonudur. Ancak soğuk hava, pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Bu sorunlardan biri de bel fıtığını tetiklemesidir. Düzenli egzersiz yapmayan, kilosu fazla olan, ani ve ters hareketlerde bulunan ya da kireçlenme sorunu olan kişilerde eklem çevresi kaslar ve bağlar gerilir ve kireçlenir.
Çevredeki kaslar zayıflar ve kasların boyunda kısalma olur. Kasların gücünü yitirmesiyle bel fıtığı gelişebilir. Eklem ve eklem çevresindeki değişimlere “dejenerasyon” denir. Soğuk havalarda kas ve bağlar gerildiğinde, belde ağrı ortaya çıkar. Bu ağrının derecesi kişiye göre değişir. Kimi kişilerde belin arkasında hafif bir ağrı olurken, kimilerinde de belin tamamen tutulması ve hareket edememe şikâyetleri görülür.
Hareket etmek, omurganın daha fazla stres altında kalmasına ve zorlanmasına neden olur. Dolayısıyla bel ağrısına iyi gelmez. Bel ağrısı yaşandığında hareket etmemek ve doktor ile görüşene kadar dinlenmek gerekir. Bel ağrısının tedavisi, yaşanan soruna göre değişir. Soğuk hava ve belin kaldıramayacağı kuvvetin altında kalması gibi mekanik nedenler bel ağrısının yüzde 95’ini oluşturur. Böyle rahatsızlıklarda medikal tedavi ve dinlenme yeterli olur. Kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçların doktora danışılmadan alındığında mide-bağırsak sorunları gibi yan etkiye neden olabileceği unutulmamalıdır.
Bel ağrıları arasında bel fıtığının oranı yüzde civarındadır. Bel fıtığı ya da kanal darlığı da ağrıya eşlik ediyorsa, cerrahi yöntemler uygulanması gerekebilir.
Bel ağrısı yaşamamak için soğuk havaya karşı şu önlemleri alınmalıdır: