Midenin hacmini küçültmek ve kişini tüketebileceği gıda miktarını azaltmak için uygulanan farklı yöntemler vardır. Obezite cerrahisinde kişinin özel koşullarına ve ihtiyaçlarına göre farklı cerrahi yöntemler tercih edilebilmektedir. Bu ameliyatlar sayesinde hastanın sağlıklı kilo verme süreci desteklenir ve obeziteyle ilişkili olarak gelişen diğer sağlık sorunları da giderilebilir. Kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına karşı mücadele etmek kolaylaşır. Özel Ortadoğu Hastanesi Tüp Mide Ameliyatları hakkında merak edilenleri anlattı.
Tüp mide operasyonları, obezite hastasının midesinin cerrahi bir müdahale ile küçültülerek tüp formuna büründürülmesi işlemidir. Sindirim sistemini meydana getiren tüm organlar ince ve uzun birer boruya benzer. Bunun tek istisnası midemizdir. Tüketilen gıdaların depolanabilmesi için mide organı bir tür keseye benzer. Tüp mide ameliyatında midenin büyük bir bölümü çıkartılır. Tüp şeklinde bir mide dokusu bırakılır ve bu bağırsaklara bağlanır. Toplum arasında zannedilenin aksine tüp mide ameliyatında mideye herhangi bir tüp takılmaz. Ameliyatın ardından mide bir tüpe benzediği için tüp mide ameliyatı olarak adlandırılır.
Tüp mide ameliyatı hastanın mide hacmini küçültmekle kalmaz. Midenin küçültülüp tüp biçimine dönüştürülmesi aynı zamanda midenin açlık hormonu salgılamasını da etkiler. Hasta, yemek yemeye karşı daha az istek duyar. Beyin çok daha az açlık sinyali alır.
Tüp mide ameliyatı genellikle morbid obezite tanısı almış hastaların tedavisinde kullanılır. Ancak obezitenin zemin hazırladığı diğer hastalıkların tedavisinde de önemli faydalar sağlar. Bu hastalıklar arasında kalp ve damar rahatsızlıkları ile Tip 2 Diyabet de bulunur. Asıl amacın obezite tedavisi değil Tip 2 Diyabet olduğu durumlarda öncelikli olarak bypass grubu operasyonlarına başvurulur. Tüp mide ameliyatı ileri seviye obez bireylerin tedavisinde bir tür geçiş operasyonu olarak tercih edilir. İleri seviye obezite hastalarında bypass grubu ameliyatlarına hazırlık olarak tüp mide ameliyatı uygulanabilir.
Tüp mide operasyonları morbid obezite tanısı konulan hastaların tedavisinde tercih edilir. Tip 2 Diyabet hastalığının tedavisinin daha öncelikli olduğu vakalarda bypass grubu ameliyatları kadar başarılı olmayabilir. Ancak cerrah gerekli gördüğü durumlarda kişinin durumunu değerlendirerek tüp mide ameliyatına karar verebilir. İleri seviye reflü hastalarında ve kontrol altına alınamayan diyabet hastalarında tüp mide operasyonları tercih edilmez.
Tüp mide ameliyatından önce hastanın kapsamlı değerlendirmelerden ve tetkiklerden geçirilmesi gerekir. Hastanın tüp mide ameliyatı olmasına engel olabilecek bir kalp hastalığı veya mide ülseri gibi durumların var olup olmadığı tespit edilir. Ameliyata engel olabilecek olası sorunlar giderilir ve hastanın tüp mide cerrahisi için hazır hale gelmesi temin edilir. Tüp mide ameliyatının öncesinde uygulanması gereken bu tedaviler bazı durumlarda birkaç ay sürebilmektedir.
Hastanın ameliyat için uygun olup olmadığı diyetisyen, psikolog ve psikiyatr tarafından da değerlendirilmelidir. Hasta ameliyat günü hastaneye yatırılır. Operasyondan sonra bir veya birkaç gün hastanın gözetim altında tutulması gerekebilir. Doktor gerekli görürse hastanın ameliyattan önce özel bir beslenme programına girmesini tavsiye edebilir. Bu, operasyonun daha risksiz ve güvenli bir şekilde tamamlanmasını sağlar.
Obeziteli bir bireyin tüp mide ameliyatı olabilmesi için zihinsel ve fiziksel gelişimini tamamlamış olması gerekir. 18 Yaş altı çocuklar için tüp mide ameliyatı oldukça nadiren tercih edilir. Bunlar istisnai durumlardır. Bunun yanı sıra 18-65 yaş arası bireylerde, diğer koşullar uygun olduğu sürece güvenle tüp mide ameliyatı uygulanabilir. 65 Yaş üstü bireylerde ise cerrah, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirerek operasyona karar verebilir.
Tüp mide ameliyatında veya diğer obezite ameliyatlarında esas alınan kriter hastanın kilosu değil vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksinde sağlıklı değer aralığı 18 – 25’tir. 25 ve 30 arası Vücut Kitle İndeksi değerleri fazla kilolu olarak tanımlanır. Eğer kişinin VKİ değeri 30 ve üzerinde ise bu durum obezite olarak adlandırılır. 35 ve üzeri vücut kitle indeksi değeri bulunan kişilerde obeziteye ek olarak başka sağlık sorunları gözlenmeye başlar. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri ise obeziteye eşlik eden herhangi bir sağlık sorunu olmasa dahi obezite cerrahisine karar verilebilir.
Tüp mide ameliyatının ardından mide, yemek borusunun devamı olan bir tüp formuna dönüştürülür. Bu sayede mide hacmi büyük oranda küçültülmüş olur. Mide hacminde sağlanan bu küçülme açlık hormonunun salgılanmasını da azaltır. Bunun sonucunda iştahı azalan hasta eskiye kıyasla çok daha çabuk doygunluk hissine erişir. Beslenmeye daha az ihtiyaç duyar. Ameliyattan sonra eskiye göre çok daha az gıda alabilen hastanın vücut sağlığını koruyabilmesi için bazı mineral, protein ve vitamin takviyeleri alması gerekebilir.
Obeziteli bireylerin cerrahi tedavisi sırasında böbrek yetmezliği, emboli atma, akciğer sönmesi ve kas yıkımı gibi olası riskler vardır. Bu riskler yalnızca tüp mide ameliyatına özgü değildir. Obezite tedavisi uygulanan tüm cerrahi operasyonlar için geçerli risklerdir.
Yine tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi enfeksiyon veya kanama gibi tehlikeler söz konusudur. Günümüzde laparoskopik veya robotik cerrahi yöntemi ile gerçekleştirilen tüp mide ameliyatlarında söz konusu risk faktörleri minimal düzeye indirgenmiş durumdadır. Bununla birlikte tüp mide ameliyatının kendisine özgü olası risk unsurları şu şekilde sıralanabilir:
Tüp mide operasyonlarının sonrasında yüksek ateş ve karın ağrısı görülüyorsa bu durum kaçak belirtisi olarak değerlendirilebilir.
Tüp mide operasyonunun ardından kaçak meydana gelmişse endoskopik, radyolojik veya cerrahi müdahale ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Tüp Mide Operasyonu genel olarak 30 ila 90 dakikalık bir sürede gerçekleştirilebilir. Fakat bu operasyon süresi cerraha ve hastanın kendi kişisel koşullarına göre farklılık gösterebilir.
Operasyondan sonra hastanın iki veya üç gün süresince hastanede gözetim altında tutulması gerekir. Tüp mide ameliyatı başarı ile tamamlandıktan sonra hasta beş gün içinde iş hayatına ve sosyal yaşantısına kaldığı yerden devam edebilecek duruma gelir. Ancak yine de hastanın vücudunu fazla zorlamamaya ve doktorunun koyduğu beslenme kurallarına uyması büyük önem taşır.
Tüp mide ameliyatı başarılı geçtiği taktirde bile hastanın midesi tekrardan büyüme eğilimi gösterebilmektedir. Bu oldukça doğal bir durumdur. Hasta beslenme kurallarına uymadığı taktirde zamanla mide hacmi büyüyebilir ve kaybedilen kilolar geri alınabilir. Ancak sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsenir ve beslenme kurallarına uyulursa mide yeniden büyümez.
Laparoskopik yani kapalı teknikle gerçekleştirilen tüp mide ameliyatlarının sonrasında uzun vadede ağır kaldırmanın herhangi bir sakıncası yoktur. Sadece operasyondan sonraki ilk günler kendinizi ağır kaldırmaktan sakınmanız gerekir. Bunun dışında gündelik aktivitelerinizi yerinize getirmenizde herhangi bir mahsur yoktur.
Hastanın anatomisi, fiziksel alışkanlıkları ve yaşı gibi çok sayıda faktöre göre bu sorunun cevabı değişmektedir. Yine de tüp mide ameliyatından bir buçuk ay kadar sonra hastalar aktif olarak spor ve egzersiz yapmaya başlayabilmektedir. Ancak ameliyattan sonra erken aşamada ağır fiziksel egzersizlerden sakınmanız gerekir.
Doktor aksi bir telkinde bulunmadığı taktirde operasyondan bir hafta sonra cinsel yaşantı devam ettirilebilir.
Tüp Mide Cerrahisinin maliyetleri farklı etkenlere göre şekillenir. Operasyon sonrasında herhangi bir komplikasyon yaşanmaması için ameliyatın mutlaka deneyimli bir cerrah tarafından, donanımlı bir hastane ortamında gerçekleştirilmesi gerekir. Operasyonda kullanılan cerrahi ekipmanların kalitesi, cerrahın uzmanlık ve deneyimi ameliyatın fiyat ve maliyetleri üzerinde etkilidir. Tüp Mide Ameliyatı fiyat ve maliyetlerine dair güncel bilgi almak için Özel Ortadoğu Hastanesi ile iletişime geçebilirsiniz.
Tüp mide ameliyatları kapalı yani laparoskopik yöntemle gerçekleştirildiğinde hastanın vücudunda minimal kesiler açılır. Bu da hastanın hem çabuk iyileşmesini sağlar hem de vücudunda büyük izler kalmasını önler. Oluşan bu küçük izler zaman içerisinde küçülerek dışarıdan fark edilemeyecek hale gelir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Obezite Cerrahi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Obezite HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Obezite Cerrahisi Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Adres
Ziyapaşa Mah. 67055 Sokak No: 1 Seyhan / ADANA
Poliklinik Saatleri
Hafta İçi: 09:00 - 17:30
Güçlü hekim kadrosu ve üst düzey teknoloji ile donatılmış Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde sağlığınıza kavuşup yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. Sağlıklı yarınlar için Özel Adana Ortadoğu Hastanesi!
içeriği görüntüleNot: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz
