İnsan bedeninde gelişen rahatsızlıklar, normal şartlarda olmaması gereken anormal bazı anatomik yapılanmaların oluşmasına yol açabilir. Bu yapılanmalar komplikasyonlar yaratarak ve vücut sıvılarının dokular arasında geçişine neden olarak hastalıklara sebep olabilir. Anal fistül de bu zararlı yapılanmalardan biridir.
Vücut boşluklarında veya içi boş olan organlara ait dokularda bütünlüğün bozulmasının neticesinde, başka bir doku veya cilt ile irtibata geçmesine yahut birleşmesine Fistül adı verilir. Birleşen bu iki doku veya organ arasında vücut sıvıları geçiş yapmaya başlar. Makatın iç kısmındaki bağırsak dokusu ve dış kısımdaki cilt dokusu arasında oluşan bu kanallar, tıpta Anal Fistül ya da Perianal Fistül olarak adlandırılır.
Anal fistüller tedavi edilmeyen ya da geç boşaltılan anal apselerin çevresindeki cerahat dolu çıbanların iki yönlü delinmesidir. Anal fistül vakalarında yaşanan en yaygın şikayet; makat çevresinde iyileşmeyen ve aralıklarla akıntı yapan deliklerin oluşmasıdır. Bu anal apseler sürekli olarak tekrarlamaktadır.
Anal fistül teşhisi hastanın şikayetleri ve tıbbi öyküsü dinlenerek ve doktor muayenesi ile konulur. Fakat doktor gerektiğinde hastalığın büyüklüğü, seyri, çevre dokuları ile ilişkisi gibi konularda fikir sahibi olmak için radyolojik tetkiklere başvurabilir. Bu amaçla kullanılan radyolojik görüntüleme tetkikleri arasında Fistülografi (ilaçlı filmler) Manyetik Rezonans, Anoskopi / Rektoskopi bulunur.
Anal Fistül rahatsızlığı için tek tedavi seçeneği cerrahi operasyondur. İlk olarak aktif haldeki enfeksiyonun ya da apsenin boşaltılması gerekir. Akut enfeksiyonun giderilmesinin ardından cerrahi tedaviye geçilir. Ameliyat sırasında fistül kanalını tümden çıkarmak, zemini açık bırakmak veya kısmen çıkarıp iç tarafı kapatmak gibi seçenekler vardır. Makat içi bölgenin kapatılması için hastanın kendi dokusundan alınan yamalar veya özel klipsler kullanılabilir. Bu işlem sırasında cerrah biyolojik yapıştırıcılar kullanmayı tercih edebilir veya kanal dikerek yolu tıkamayı seçebilir.
Ameliyat sırasında makatı büzmekle görevli kaslarda zedelenme meydana gelebilir. Bunun neticesinde geçici gaz veya dışkı kaçırma durumları yaşanabilir. Bu gibi olumsuzluklar yaşanmaması için uzman bir cerrah ve başarılı bir sağlık kuruluşu tercih edilmelidir. Anal Fistül cerrahisinde hastalığın nüks etme riski söz konusudur.
Anal Fistül hastalığında tekrarlama eğilimi söz konusudur. Günümüzde Anal Fistül hastalığının tedavisi için klasik cerrahi yöntemin yanı sıra modern tedavi yöntemleri vardır. Fakat kullanılan hiçbir tedavi yöntemi yüzde 100 garantili değildir. Ancak tekrarlama ihtimali, hastaları tedavi olmaktan uzaklaştırmamalıdır. Zira tedavi edilmeden hastalığın iyileşme şansı yoktur. Aktif enjeksiyon, müdahale edilmeksizin varlığını devam ettirirse kronik sağlık problemlerine neden olabilir. Anal fistül de genişlemeye durmaksızın devam eder.
Klasik cerrahi tedavide fistül adı verilen tünel, bütün dokusu ile birlikte çıkartılır. Bu sırada makat fonksiyonunun korunması gerekir. Bu yüzden genellikle yara açık bırakılır ve kendiliğinden iyileşmesi beklenir. Bu sırada yaranın bakımını özenli yapmak gerekir.
Seton tekniği kullanılarak da anal fistül tedavisi gerçekleştirilebilir. Klasik cerrahi ile bütün fistül dokusu alındıktan sonra makat kaslarını korumak ve olası enfeksiyonu engellemek, hatalığın tekrarlaması riskini azaltır. İyileşme süresi daha uzun olan bu yöntemde seton halkasını birkaç kez değiştirmek gerekebilir. Bu tedavide tekrarlama ihtimali klasik cerrahiye göre daha azdır. Bununla birlikte makat kaslarının işlevini koruması açısından daha başarılı bir yöntem olduğu bilinmektedir.
Yine bir başka yöntem olarak fistülün içinin kazınarak temizlenmesi ve meydana gelen tünelin içinin doku yapıştırıcılar ve fistül tıkacı ile doldurulması da yaygındır.
Günümüzde hızla yaygınlaşan bir başka tedavi metodu da lazer enerjisi ve radyo dalgaları kullanarak dokunun birbirine yapışmasını sağlamak. Her geçen gün ağrısız, tekrarlama riski düşük ve hızlı iyileşme sağlayan metotlar geliştirilmeye devam ediyor.