Halk arasında kısaca ‘anjiyo’ adı verilen anjiyografi; kalp damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde yaygın bir şekilde başvuruluyor. Bu yöntemle damarlarda oluşabilecek daralma, zayıflama, tıkanıklık veya pıhtı gibi bulguların görüntülenmesi sağlanır. Bir başka tanımla; kan damarlarının röntgenini çekmek olan anjiyo sayesinde her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği kalp-damar hastalıklarına tanı konulabiliyor. Böylece ani kalp krizlerinde bireylerin hayatı kurtarılmış oluyor. ‘Kontrast’ denilen bir boya maddesi ve X-ışını ile damar içinin görünür hale getirilmesi işlemi olan koroner anjiyografi işlemi sırasında balon ve stent uygulanabildiği için tedavi yöntemi olarak da kullanılır.
Kalp-damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde uygulanan anjiyo hastalarda şu bulgular ortaya çıktığında yapılır:
Koroner anjiyografi, genellikle kasıktan (femoral) veya el bileğinden (radial) yapılır. Her iki yöntemle kalbi besleyen koroner damarlar ve yan dalları aynı düzeyde görüntülenir. El bileğinden anjiyo bir kardiyolog tarafından klinik ortamında gerçekleştirilir. Hastanın 3-4 saat aç kalması ve -kardiyak ilaçları varsa- alınması gerekir. Lokal anestezi ile el bileği uyuşturulduktan sonra çok ince ve yumuşak kateterler bir tel aracılığıyla kalp damarlarına ulaşılır. Azar azar enjekte edilen kontrast adlı boya maddesiyle koroner damarlar spesifik olarak görüntülenir. Yaklaşık 10 dakika süren bu işlem sonrası hasta 1-2 saatte taburcu edilir. Damarlarda kritik bir darlık belirlendiğinde stent işlemi yine koldan sürdürülür.
El bileğinden ve kasık damarından anjiyo genel olarak aynı sürede yapılır. Ancak iki yöntemin hasta konforu ve güvenliği açısından farklılıkları bulunur. Hasta açısından kasıktan yapılan anjiyo daha zahmetlidir. Çünkü bu operasyon için fazla anestezi kullanılır. Aynı zamanda derin tabakadaki damara ulaşmak için daha kalın iğneler kullanılır. Hâlbuki el bileğinden anjiyoda girilmek istenen damar, cildin hemen altında yer alır. El bileği dirsek altından sonra ‘radial ve ulnar arter’ adı verilen damarlardan beslenir. Elin beslenmesi çift kanaldan yapıldığı için birinde problem meydana geldiğinde diğer damar devreye girer. Kasıktan anjiyoda yatağa sedye ile taşınan hastanın hemen kalkıp yürümesi mümkün olmaz. Hastanın 5-6 saat kum torbalarıyla sabit bir pozisyonda yatması gerekir. Kasık damarından anjiyolarda; cilt altında kan birikimi, şişme, kanama, ağrı, işlem sonrasında damar hasarı gibi komplikasyonlar daha yoğundur. Hasta kasık bölgesindeki ağrı nedeniyle ertesi gün yürümekte güçlük yaşayabilir. Ancak el bileğinden anjiyografi hastaları gerek duyduklarında oturabilir, tuvalet ve yemek ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilirler.