Anksiyete atakları çoğu zaman yorucu hatta günlük hayatımızı devam ettirmemizi zorlaştırıcı bir sağlık sorunudur. Yaşadığımız endişe, kaygı, huzursuzluk ve korku gibi duygular, yaşantımızı tümüyle olumsuz etkiler. Karar verme süreçlerimize zarar verir. Ancak tüm bu anksiyete sorunları ile başa çıkmamız için kullanabileceğimiz yöntemler vardır. İşte Özel Ortadoğu Hastanesinden anksiyete ile mücadelede kullanmanız için dört ipucu…
Anksiyete sorunları kısa süreli problemler değildir. Aksine psikolojik yardım alımasını gerektiren, ciddi bir sağlık sorunudur. Bu gibi kaygı bozuklukları yaşıyorsanız geç kalmadan uzman bir psikiyatr veya psikologdan randevu almalısınız. Fakat gün içerisinde yaşadığınız anksiyete atakları ile mücadele etmenize yardımcı olacak 4 öneriyi sizler için derledik.
Anksiyete ataklarının gelişmesi genellikle yaklaşmakta olan bir olay üzerinde olumsuz senaryolar üretmemizle başlar. Çoğu insan olası durumlar hakkında en kötü senaryoya inanır ve kendisini endişeli bir ruh haline sürükler. Bunun yerine olumsuz düşüncelerimizle aramıza mesafe koymalıyız. İyi tecrübelerimize ve olası kötü senaryolarla rasyonel şekilde nasıl başa çıkacağımıza odaklanmak daha mantıklı olacaktır.
Zihnimiz olumsuz düşüncelere ve endişeye kapıldığında vücudumuz da bu duruma reaksiyon gösterir. Sinir sistemimiz bizi dışarıdan gelebilecek olumsuzluklara hazırlamaya başlar. Adrenalin salgılanır ve solunumumuz hızlanır. Böyle zamanlarda “topraklama” adı verilen bir egzersize başvurabiliriz. Bu egzersizde ayaklarımızı rahat bir mesafede tutup, ayak parmaklarımıza doğru uzanmamız gerekir. Kimi insanlar ayak parmaklarına dokunabilir, kimi insanlar o kadar eğilemez. Ne kadar eğildiğinizin bir önemi yoktur. Bir dakika boyunca topraklama egzersizi yaptığınızda vücudunuza her şeyin yolunda olduğuna yönelik sinyaller göndermiş olursunuz.
Bedenimizin sakinleşmesi için kontrollü nefes egzersizleri yapmamızda fayda vardır. Rahat bir pozisyonda oturup nefesimize odaklanmamız, ardından dört saniye boyunca nefes almamız gerekir. Sonrasında dört saniye boyunca nefesimizi tutup, son olarak dört saniye süresince nefes vermeliyiz.
Bu nefes egzersizini 30 saniye tekrarladığımızda solunum hızımızı, derinliğimizi kontrol altına alırız. Bu sayede tüm bedenimiz sakinleşmiş olur.
Bedenimizi ve zihnimizi sakinleştirdikten sonra, endişeler ve kaygılar gelmeye devam ediyorsa kendimizi bir döngü içerisinde hissederiz. Zihnimizi meşgul eden kötü düşünceleri kontrol ederek çözüm üreteceğimiz özel zaman dilimine “Endişe Penceresi” adı verilir. Düşünceleri aklımızda tutup, çözümsüz bırakmak yerine yapıcı çözümler üretmemizi sağlar. Uyku saatinden bir süre önce sorunlarımızı ve kaygılarımızı düşünüp çözüm üreterek bu egzersizi yapabiliriz.
Bu egzersizler gün içerisinde rahatlamanıza yardımcı olabilir. Ancak ciddi anksiyete sorunları yaşıyorsanız geç kalmadan bir psikolog veya psikiyatra başvurmanız gerekir.