Gözyaşları; göz sağlığı için hayati fonksiyonlara sahiptir. Göz yüzeyini nemlendirerek koruyucu etki oluşturan gözyaşı, antibakteriyel ve antiviral özellikleri sayesinde enfeksiyon riskini azaltır. Aynı zamanda göz yüzeyini pürüzsüz tutarak net görüş ve tahrişi yatıştırarak rahatlık sağlayan gözyaşı bezeleri, duygusal durumun ifadesi olarak da psikolojik dengeye katkıda bulunur. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı halinde ise gözyaşı bu doku içinde birikir. Bu durum ise sıklıkla gözde enfeksiyona, çapaklanmaya, göz etrafında şişliğe sebep olur.
Gözün üst dış kısmındaki ana bez ile gözün beyaz kısmı üzerindeki yardımcı bezlerden salgılanan gözyaşı, üst ve alt göz kapaklarının içindeki delikler aracılığıyla gözyaşı kanalına ve burnun iç kısmına doğru akar. Önemli bir işleve sahip bu kanal kısmen veya tamamen tıkandığında normalden daha fazla gözyaşı üretilir; bu ise “gözde sulanma” meydana getirir. Göz yaşarması; soğuk, sıcak, ışık, ağlama, heyecanlanma, yorgunluk gibi durumlarda da meydana gelebilir. Bu tablo birtakım rahatsızlıkların belirtileri de olabilir.
Göz yüzeyinde oluşan gözyaşının boşaldığı sistemdeki bozulmayı ifade eden gözyaşı kanal tıkanıklığı; çeşitli faktörlere bağlı olarak sonradan da gelişebilir. Gözün devamlı sulanmasının en sık rastlanan sebeplerinden biri olan gözyaşı kanal tıkanıklığı; doğuştan olabileceği gibi, sonradan enfeksiyonlara, buruna alınan sert bir darbe veya burun operasyonu geçirmek gibi nedenlerden dolayı da görülebilir.
Gözyaşı kanal tıkanıklığı vakalarında en dikkat çekici bulgu; gözlerdeki aşırı sulanmadır. Sulanma aralıklı değil, devamlıdır. Yoğun sulanmaya bağlı olarak görme kalitesi azalır. Sürekli akan gözyaşındaki tuzlu bileşenler, gözde kızarıklığa, deride tahriş ve yanma hissine neden olabilir. Gözyaşı kesesinin aşağı bölgesinde oluşan tıkanıklıklar, hafif veya şiddetli derecede enfeksiyonlara yol açabilir. Bu tip olgularda göz yüzeyinde kızarıklık, şişlik, sarı-yeşil çapaklanma gibi semptomlar izlenir. Gözyaşını mendille silmek veya elle göz kapağını ovuşturmak fonksiyonel kapak problemlerine neden olabilir.
Gözyaşı kanal tıkanıklığı çocuklarda kendiliğinden düzelebilir ya da masaj uygulanarak iyileştirilebilir. Fakat şikâyetlerin devam etmesi halinde antibiyotik damla ve gözyaşı kanalı masajı önerilebilir. Bunların yanı sıra kanala tüp yerleştirilebilir ya da gözyaşı kanalı sondalaması düşünülebilir. Yetişkin hastalarda ise “dakriyosistorinostomi” diye bilinen cerrahi yöntemle yeni bir kanal oluşturulur.