Toplumda yaygın bir şekilde görülen halsizlik, yorgunluk ve kırgınlık şikâyetleri yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bu durum bireylerin enerji düzeyini düşürerek, günlük aktivitelerde bir takım zorluklar yaşanmasına neden oluyor. Odaklanma sorunları, motivasyon kaybı ve genel mutsuzluk hissiyle kendisini hissettiren bu tablo hayatın keyfini kaçırır, verimliliği azaltır.
Hemen herkeste görülebilen halsizliğin altında hangi gerekçeler yatıyor? Genel olarak bu sebepler şu şekilde sıralanabilir:
Anemi: Halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi, vücudun istenen miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresi üretememesi halidir. Anemiye; demir, B12 vitamini eksiklikleri, kronik hastalıklar veya genetik faktörler yol açabilir. Halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlık, kırgınlık, solgunluk, nefes darlığı ve baş dönmesi gibi bulgularla kendisini hissettirir. Anemi kadınlarda özellikle aylık kanamalar ve emzirme döneminde artıyor. Erkeklerde ise sindirim sistemi hastalıkları ve hemoroid bu rahatsızlığı tetikliyor. Çocuklarda demir eksikliği büyümeme, konsantrasyon güçlüğü, iştahsızlık, sinirlilik ve okul başarısızlığı gibi olumsuzluklara neden olabilir. Söz konusu şikâyetleri olan hastaların hemogram analizi yaptırmaları gerekir.
Vitamin Ve Mineral Eksikliği: Mineral ve vitamin eksikliği yüzünden halsizlik meydana gelebilir. Vücutta enerji üretimini yükselten magnezyum, B12 vitamini, demir, potasyum, D vitamini, folik asit, çinko ve selenyum eksikliği; halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü gibi sorunları ortaya çıkarabilir.
Tiroit Problemleri: Tiroit bezinin yetersiz çalışması (hipotiroidi,) ciltte kuruluk, dökülme, seste boğuklaşma, halsizlik ve yorgunluk haline sebep olabilir. Çünkü tiroit bezinin az çalışması ile vücut metabolizması yavaşlar, enerji düzeyleri düşer ve halsizlik meydana gelir. Tiroit bezinin aşırı aktif olması durumunda ise vücutta aşırı enerji harcaması, huzursuzluk ve yorgunluk görülebilir.
Diyabet: Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet vücudun kan şekeri düzeylerini düzenleyemediği kronik bir hastalıktır. Diyabet; artan susuzluk, açlık, kilo kaybı, sık idrara çıkma, bulanık görüş, iyileşmeyen yaralar gibi semptomların yanında aşırı yorgunluğa da neden olabilir.
Enfeksiyonlar: Kronik veya tekrarlayan enfeksiyonlar vücutta bağışıklık sistemini zayıflatır. Bünye enfeksiyonla mücadele etmek için enerji harcar, bu da halsizlik ve yorgunluğa yol açabilir.
Dengesiz Beslenme: Dengesiz veya yetersiz beslenme kişinin enerji düzeylerini düşürebilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve vücut fonksiyonlarını etkileyebilir. Eksik ya da yanlış beslenme halsizliği tetikler.
Kronik İltihabi Hastalıklar: Artrit (eklem iltihabı), orta kulak, deri mesane ve bağırsak iltihapları gibi hastalıklar yorgunluğa sebep olabilir. Vücuttaki hücreler devamlı iltihaplı alanın iyileşmesi için mücadele verdiklerinde kişide enerji seviyesi düşebilir. Bu durumda halsizlik görülebilir.
Uyku Bozuklukları: Uyku apnesi, depresyon, düzensiz uyku, uykusuzluk ve anksiyete gibi sazı psikolojik rahatsızlıklar halsizlik veya kırgınlık gibi şikâyetlere yol açabilir. Uykusuzluk sağlıklı bir yaşam için gerekli olan dinlenme ve yenilenme sürecini etkileyerek halsizliği doğurabilir. Yetersiz uyku bireyde konsantrasyonu azaltır ve genel olarak vücut performansını azaltır.
Kimi İlaçların Yan Etkileri: Bazı ilaçlar, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, alerjik reaksiyon, bulantı, uykusuzluk gibi yan etkilere sahip, Özellikle merkezi sinir sistemi üzerinde tesirli olan antidepresanlar kullanırken dikkatli davranmalı. Çeşitli yan etkileri olan bu ilaçlar aynı zamanda kişinin enerji düzeylerini düşürebilir, halsizlik ve yorgunluk yapabilir. Söz konusu bulgular kişiye göre değişebilir. Bundan dolayı uzun süren halsizlik sorunlarında bir hekimi başvurulmasında yarar vardır.