Halk arasında basur olarak adlandırılan hemoroid hastalığı tedavi edilmediği ya da tedavide geç kalındığı taktirde kişinin yaşam konforunu son derece olumsuz etkiliyor. Hayatın herhangi bir anında hemoroid hastalığı ile karşılaşan çok sayıda insan toplumsal önyargılardan ötürü doktora gitmekten ve tedavi olmaktan kaçınır. Bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavisinin daha zor hale gelmesine yol açar. Özel Adana Ortadoğu Hastanesi olarak, “basura ne iyi gelir” sorusunun sıkça sorulduğu şu günlerde hemoroid hastalığına dair bilinmesi gerekenleri sizler için anlattık.
İnsan bedeninin hassas bölgeleri arasında yer alan anal bölge ve çevresinde meydana gelen ağrı, şişlik, kanama, akıntı ve kaşıntı gibi şikayetler yüzde doksan oranında apse, fistül, makatta çatlak, hemoroid ve iltihaplanma gibi sorunlardan kaynaklanır. Bu hastalıklar kişinin kalıtsal özelliklerine, yaşına ve cinsiyetine bağlı olarak meydana gelebilir. Anal bölge hastalıklarının toplum genelinde görülme sıklığı yüzde on civarında kronik bağırsak hastalıklarının ve kalın bağırsak tümörlerinin habercisi olarak nitelendirilebilir. Bu yüzden makatta kanama, şişlik ve ağrı gibi belirtiler gösteren kırk yaş ve üzeri hastaların, geç kalmadan bir genel cerrahi uzmanına başvurması gerekir.
Hemoroid hastalığı ilk olarak makat bölgesinde bir şişlik şeklinde kendisini gösterir. İç hemoroid ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılan bu hastalık, anal bölgede toplardamar yumaklarının genişlemesi ve makatın dışına çıkması ile oluşur. Uzun süre devam eden kabızlık, ıkınma, ayakta kalma gibi durumlar hemoroid hastalığının oluşması için uygun zemin hazırlarlar. Hasta tuvalet sırasında ve sonrasında kanama sorunları yaşar. Kanama yoğun miktarlara ulaştığında anemi riski söz konusu olur. Hemoroid hastalığı erken aşamada tespit ve tedavi edilmelidir. Aksi taktirde ağrı ve kanamalar kişinin yaşam kalitesine önemli ölçüde zarar verir.
Hemoroid tedavisi hastalığın hangi düzeyde olduğuna göre değişmektedir. Hastalığın erken aşamada başlanan tedavisinde diyet, ağrı kesiciler, bol sıvı tüketimi, steroid fitilleri ve kremlerle başarılı sonuçlar elde edilebilir. Bunun dışında sıcak su banyosu, lifli gıdaların tüketimine önem verilmesi gibi birkaç eylem de kişinin şikayetlerini büyük oranda azaltmaktadır. Ancak hastalık ileri düzeylere ulaşmışsa, bu defa cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelir. Günümüzde cerrahi tedavilerde yaşanan teknolojik gelişmeler sayesinde hastalar ameliyatın ardından minimum acı hissederler ve kolaylıkla günlük yaşantılarına dönebilirler.
Anal bölgede meydana gelen sağlık sorunları toplumsal ön yargılar ve kişinin utanma duygusundan ötürü ihmal edilmektedir. Kişi doktora başvurmaktan kaçınıp alternatif ve işe yaramayan tedavi seçeneklerine yönelir. Bu durum zaman kaybı ve hastalığın ilerlemesi dışında bir sonuç doğurmaz. Normalde ilaç tedavisi ile çözülebilecek bir vakanın cerrahi müdahale gerektirecek seviyeye ulaşması sonucu ile karşılaşırız. Bu nedenle belirtileri görür görmez doktora başvurmak gerekir.
Farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkan ve kişinin yaşam kalitesine zarar verecek seviyelere ulaşan hemoroid hastalığına iyi gelen bazı öneriler mevcuttur. Önlenebilir ve tedavi edilebilir düzeyde hemoroid hastaları için sürecin hafifletilmesinde destek sağlayacak önerilerimiz şu şekilde:
Kişinin yaşam tarzında bazı değişikliklere gitmesi hastalığın şikayetlerini hafifletebilir. Hemoroid hastalığının gelişimi ishal ve kabızlık sorunlarıyla yakından ilgilidir. Lifli gıdalardan yoksun bir beslenme alışkanlığı kabızlığa yol açar. Bu da bağırsakların fazlaca zorlanması anlamına gelir. Lifli gıdalar hemoroid hastalığının ilerlemesine engel olur. Tam buğday, kepekli ürünler, yulaf ezmesi, esmer pirinç, havuç ve armut gibi besinler lif bakımından zengindir. Bununla birlikte kişinin sıvı tüketimine de özen göstermesi gerekir. Dışkının sertleşmesini önlemek, bağırsakların zorlanmasını da önleyeceği için hemoroidin ilerleyişi yavaşlatılmış, hatta durdurulmuş olur.
Kaynar seviyede olmayacak biçimde sıcak su, hemoroid şikayetlerinin yatıştırılması açısından etkilidir. Bölgenin tahriş olması durumunda sıcak su banyosundan faydalanılabilir. Günde yaklaşık 20 dakika süresince uygun sıcaklıktaki bir su ile oturma banyosu hastalığın semptomlarını azaltacaktır. Oturma banyosu sırasında kullanılacak suya bitkisel yağlar ve tuz da eklendiğinde sonuç daha başarılı olabilir. Kişinin hissettiği acıyı azaltır. Kaşıntı ve ağrıyı ortadan kaldırır. Kullanılabilecek bitkiler iltihap önleyici cadı fındığı, tahriş azaltıcı aloa vera jeli olabilir.
İnsan bedeni için egzersiz yapmak, olmazsa olmaz bir aktivitedir. Düzenli yapılan egzersizler kişinin sağlığına olumlu etki eder. Günlük yaşamınızın vazgeçilmez bir parçası haline getirdiğiniz egzersizler bağırsak fonksiyonlarının uyarılmasını sağlar. Kabızlık riskini ortadan kaldırır. Günde 20-30 dakika süresince yürüyüş yapmak iyi bir başlangıç olabilir. Bunun dışında alt karın kaslarını çalıştırmak da iltihap ve ağrılara iyi gelir. Egzersiz sırasında tahriş olmanıza yol açacak hareketlerden kaçınmanız gerekir.
Reçetesiz şekilde satılabilen ve lokal rahatlama sağlayan anestezik maddeler mevcuttur. Bu topikal ürünler kısa süreli rahatlama sağlayabilir. Kremler ve fitiller kan damarlarının büzülmesini ve ağrıların dindirilmesini sağlar. Topikal ürünlerin bir diğer etkisi de oluşturdukları bariyerle tahrişin önüne geçip dokuların iyileşme sürecine destek olmasıdır. Kaşıntı ve yanma gibi semptomların yatıştırılmasında topikal ürünlerden faydalanabilirsiniz.