Pankreas kanseri vakaları, erken evrede belirti göstermez. Bu nedenle tespit edilmesi zordur. Hastalık ileri evrelere ulaştığında ise kişinin yaşamını tehdit edecek bir boyut kazanır. Ancak günümüzde, Whipple ameliyatı ile pankreas kanserinin tedavisinde başarılı sonuçlar elde etmek mümkün. Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Profesör Doktor Atılgan Tolga Akçam, Whipple Ameliyatının Pankreas Kanseri tedavisindeki önemini sizler için anlattı.
Pankreas başı, safra yolları ile onikiparmak bağırsağı tümörlerinde uygulanabilen Whipple ameliyatı, kemoterapi tedavisi ile birlikte hastanın yaşam süresini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırıyor. Bilindiği gibi pankreas, insan yaşamı için büyük bir öneme sahip. Midenin arkasından dalak yönüne doğru uzanan pankreasın orta kısmı gövde veya boyun olarak isimlendirilir. İnce uç kısım ise kuyruk olarak tanımlanır. Mideden onikiparmak bağırsağına gelen yağ, karbonhidrat ve proteinin sindirilmesini sağlaya enzimler, pankreas tarafından üretilir. Ardından onikiparmak bağırsağına boşaltılır.
Pankreasta meydana gelen tümörler ve kontrolsüz büyüme durumu, pankreas kanseri olarak isimlendirilir. Ölümle sonuçlanan kanser vakaları arasında pankreas kanseri dördüncü sırada yer almaktadır. Araştırmalar, 2030 yılına gelindiğinde pankreas kanserinin bu sıralamada ikinci basamağa yükseleceği yönünde tahminler ileri sürüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl ortalama 57 bin kişiye pankreas kanseri tanısı koyuluyor. Aynı şekilde ABD’de pankreas kanserinden yaşamını kaybeden insanların sayısı ise 46 bin dolaylarında.
Pankreas gövdesi ve kuyruğunda meydana gelen kistler ya da tümörler için distalpankreatomi uygulanır. Bu ameliyatta pankreasın gövde ve kuyruk adı verilen sol kısmı çıkartılır.
Buna karşın bazı pankreas tümörlerinde ise pankreasın tümüyle çıkartılması gerekir. Bu operasyona tıp literatüründe total pankreatomi adı verilir. İnsanlar yaşamlarını pankreası olmadan da sürdürebilirler. Fakat geri kalan ömürleri boyunca insülin ve enzim replasmanına gereksinim duyarlar.
Pankras tümörleri birçok vakada yakında yer alan ve yaşamsal önemi olan kan damarlarına da etki edebiliyor. Bu tür vakalarda içerisinde gastroenterolog, radyolog, onkolog ve pankreas cerrahisinde uzmanlaşmış bir genel cerrahın yer aldığı multidisipliner bir konsey hastayı muayene eder. Damardaki tutulumun seviyesine göre öncelikli olarak cerrahi tedavi ardından da kemoterapi seçeneği değerlendirilir. Uygun görüldüğü taktirde doğrudan cerrahi müdahale ile tutulan damarlar çıkartılabilir ve ardından tekrar dikilebilir. Yaygın hale gelen damar tutulumlarında ise hasta çoğu zaman cerrahi müdahale için uygun değildir. Tedaviye kemoterapi ile devam edilir.
Whipple ameliyatı veya bir başka deyişle Pankreatikoduodenektomi; ince bağırsağın ilk kısmını, pankreasın başını safra kanalını ve safra kesesini çıkartmak için uygulanan, kompleks ve uzmanlık gerektiren bir cerrahi operasyondur.
Safra kanalı, bağırsak ve pankreasta meydana gelen tümörleri ve diğer bozuklukları tedavi etmek için uygulanan Whipple Ameliyatı, özellikle pankreas kanseri tedavisinde en sık tercih edilen cerrahi operasyondur.
Whipple ameliyatı ile kanserin farklı doku ve organlara yayılmasını yani metastaz durumunu önlemek mümkündür. Ancak Whipple Ameliyatı, pankreas kanseri teşhisi konulan hastaların %15-20’si için uygulanabilir. Hastaların %15’lik bir diliminde ise ancak kemoterapinin ardından hasta cerrahi müdahaleye müsait hale gelir. Son derece kompleks bir operasyon olan Whipple Ameliyatında en önemli nokta: operasyonu yöneten cerrahın uzmanlığı ve tecrübesidir. Zira operasyon, çeşitli risk faktörlerini de beraberinde getirmektedir.
Yaklaşık 4-8 saat arasında tamamlanabilen Whipple Ameliyatında hasta ve tümörün durumu gözetilerek hangi tekniğin uygulanacağı kararlaştırılır. İki farklı biçimde gerçekleştirilebilen Whipple ameliyatında duruma göre açık cerrahi veya Laparoskopik (Kapalı) cerrahi yöntemi tercih edilir. Açık cerrahide cerrah, pankreasa erişebilmek için hastanın karnında bir kesi açar. Laparoskopik yani kapalı cerrahi metoduyla uygulanan ameliyatlarda ise cerrah hastada birkaç minimal kesi açar. Operasyonu kameradan gelen görüntülerin iletildiği bir monitör üzerinden yönetir. Özel ekipmanların kullanıldığı bu teknik minimal ivaziv bir yöntemdir. Hastanede kalma süresini ve iyileşme süresini kısaltan Laparoskopik ameliyatlar, hastaya daha konforlu bir iyileşme süreci yaşatır.
Kan kaybı ve komplikasyon riski minimum seviyelere iner. Hasta açık ameliyata kıyasla çok daha çabuk iyileşir.
Whipple ameliyatının ardından hastanın ortalama bir hafta süresince genel cerrahi biriminde gözetim altında tutulması gerekir. Enfeksiyon veya komplikasyon riskine karşı hastane personeli ve cerrahi ekip hastanın durumunu yakından takip eder. Hastaların büyük çoğunluğu cerrahi operasyonun sonrasında yürüyebilmektedir. Ancak kimi zaman cerrah, hastanın birkaç gün süresince yoğun bakım ünitesinde kalmasına karar verebilir.
Erken aşamada belirti göstermeyen kanser türlerine karşı bir adım önde olmak için genel sağlık taramalarınızı ihmal etmemek büyük önem taşıyor.