Travma, bireyin fiziksel veya duygusal sınırlarını aşan, yoğun bir korku, çaresizlik veya acı duygusuyla sonuçlanan deneyimlerdir. Adana Özel Ortadoğu Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu İpek Tadır, travmanın sadece olayın kendisi değil, kişinin bu olayı nasıl algıladığı ve hissettiğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor. Tadır, günlük yaşamda karşılaşılan küçük olaylardan, doğrudan yaşamı tehdit eden büyük olaylara kadar travmanın farklı şekillerde karşımıza çıkabileceğini de hatırlatıyor.
Travmatik olayların büyüklüklerine ve etkilerine göre iki ana kategoriye ayrıldığını ifade eden Uzman Klinik Psikolog İpek Tadır, bu kategorileri şu şekilde açıklıyor:
Her iki travma türünün de bireylerde olumlu ya da olumsuz etkiler bırakabileceğini belirten İpek Tadır, önemli olanın bu deneyimlerin farkına varmak ve gerekirse profesyonel destekle bu izleri iyileştirmek olduğunu dile getiriyor.
Travmanın bireyin yaşamının birçok alanında derin izler bırakabileceğini söyleyen İpek Tadır, bu izlerin hem zihinsel hem de bedensel belirtilerle kendini gösterebileceğini aktarıyor.
Uzman Klinik Psikolog İpek Tadır, travmanın etkilerini anlamanın iyileşme sürecinin ilk adımı olduğunun altını çiziyor. Yaşanan olayların fiziksel ve psikolojik izlerini fark etmenin, profesyonel yardım aramanın kapısını açtığını vurguluyor.
"Travma, bireyin tüm yaşamını etkileyebilir; ancak farkındalık ve doğru destekle bu izler iyileştirilebilir," diyen Tadır, her travmanın bir iyileşme hikayesine dönüşebileceğinin kaydediyor. Tadır, "Eğer siz veya bir yakınınız travmatik bir süreçten geçiyorsanız, yardım almaktan çekinmeyin. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve doğru destekle iyileşme mümkündür.” diyor.