İnsanlar normal koşullarda mikroorganizmalarla birlikte yaşarlar. “Virüs” olarak da bilinen mikroorganizmaların pek çoğu insan sağlığına zarar vermeden varlıklarını sürdürürler. Ancak virüslerin bazı tipleri vücuda girdiğinde çeşitli enfeksiyonlara neden olabiliyor. Enfeksiyon hastalıkları, insan bünyesine hasar veren mikroorganizmaların girişi ve çoğalması sonucu ortaya çıkar.
Kendi aralarında bakteriler, protozoalar, arkebakteriler, parazitler, mantarlar virüsler ve algler olmak üzere yedi gruba ayrılan mikroorganizmaların her biri farklı biçimlerde insan metabolizmasına yerleşerek değişik rahatsızlıklara yol açabilir. Peki, viral enfeksiyonların belirtileri, nedenleri, tanı ve tedavi yöntemleri nelerdir? Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Sabancı Küçükaltun, viral enfeksiyonlar konusunda bilgilendirmede bulundu.
“Virüs” diye de adlandırılan mikroorganizmaların insan bedenine bulaşmasıyla oluşan ve ancak mikroskop altında görülebilen viral enfeksiyonlar, hücreleri kullanarak çoğaltabilme yeteneğine sahiptirler. Çok küçük organizmalar olan virüsler, hayatta tutunabilmek ve gelişmek için ihtiyaçları olan hücrenin mekanizmalarını kullanırlar.
Viral enfeksiyonlar özellikle alt ve üst solunum yollarını; yani burun, boğaz akciğer gibi organları etkiliyor. Virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar dolayısıyla kızamık, suçiçeği, kuduz, uçuk, soğuk algınlığı, grip, çocuk felci, zatürre, COVID-19, HIV, HPV gibi hastalıklar görülebilir.
Solunum yolu enfeksiyonlarının başlıca belirtileri; burun akıntısı, öksürük, bulantı, hapşırma, burun akıntısı, boğazda yanma, baş, boğaz ve vücut ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı, halsizlik, ishal, yüksek ateş, gözlerde yanma, yaşarma, ciltte döküntü ve yara şeklinde sıralanabilir.
Sindirim sistemi enfeksiyonları bağırsak, mide ve karaciğer üzerinde etkili olurken; rotavirüs, norovirüs ve hepatit gibi virüsler ishal, kusma, mide bulantısı, karın ağrısı gibi sindirim sistemi problemlerine zemin hazırlar.
Öte yandan kan pıhtılaşmasını etkileyerek kan damarlarında zayıflama ve ciddi kanamaları tanımlayan “viral kanamalı ateşler” adlı enfeksiyonlardan da söz edilebilir. Bu tür enfeksiyonlara hantavirüs (enfeksiyon böbrekler, solunum yolları ve dolaşım sisteminde tutuluma yol açar), ebola (insanlarda ve memelilerde hastalık yapan tehlikeli bir virüs), dang humması (şiddetli grip benzeri viral bir hastalık), sarıhumma (ateşli bir rahatsızlık) gibi hastalıklar örnek olarak verilebilir.
Dikkate alınması gereken bir enfeksiyon grubu da cinsel yolla bulaşan virüslerdir. Cinsel temas yoluyla insan immün yetmezlik virüsü (HIV), human papillomavirüs (HPV) ve hepatit B gibi virüsler bünyede yayılarak, enfeksiyon hastalıklarını tetikleyebilir. Viral enfeksiyon semptomları kişinin yaşı ve bağışıklık sistemi, virüsün vücuda giriş şekli ile miktarı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Viral enfeksiyonların bir bölümü herhangi bir belirti vermeden kendiliğinden geçebiliyor. Enfeksiyon genel olarak vücut bağışıklık sisteminin reaksiyonu tarzında hissedilir. Bağışıklık sistemi tanıdığı virüsleri etkisiz hale getirmek için mücadele verir. Bu sırada vücutta iltihaplanma ve diğer bazı yan etkiler fark edilebileceği gibi bağışıklık tepkisin bağlı olarak kişide yüksek ateş, vücut ağrısı, halsizlik gibi şikâyetler görülebilir.
Viral enfeksiyon semptomları genel olarak virüs bulaştıktan birkaç gün sonra ortaya çıkar. Kimi enfeksiyonlar hafif şekilde geçerken, bazıları bir kaç hafta ve daha ağır seyredebilir. Bu nedenle Uzm. Dr. Sezen Sabancı Küçükaltun, uyarıyor: vücut ağrısı, yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük gibi yakınmalarda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun!
Toplumda hatalı bir biçimde grip ve soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyon hastalıklarında yaygın bir tarzda antibiyotik kullanılıyor. Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Sabancı Küçükaltun, antibiyotiklerin bakteriyel enfeksiyonları iyileştirmek için geliştirildiğini hatırlatarak, “Virüsler ile bakteriler arasında belirgin bir fark vardır. Bunlardan bakteriler kendi hücrelerine sahiptir. Yani bakteriler üremek için bir konağa gerek duymazlar. Hâlbuki virüsler bakterilerden daha farklı mikroorganizmalardır. Virüslerin yaşama ve üreme özellikleri farklıdır; hücre duvarları bulunmuyor ve etraflarında koruyucu bir kılıf vardır. Bakterilerin büyümesini durduran, onların üreme ve yayılma kabiliyetlerine hasar veren antibiyotikler, bu enfeksiyonların tedavisinde kullanabilir. Oysa farklı nitelikleri dolayısıyla antibiyotik kullanımı viral enfeksiyonlarda etkili değildir.” diyor.
Öte yandan araştırmalar da antibiyotiklere karşı direnç gelişmesinin en temel gerekçelerinden birisinin hatalı antibiyotik kullanımı olduğunu ortaya koyuyor. Bu sebeple olası enfeksiyon hastalıkları esnasında antibiyotik kullanmadan önce bir hekime başvurulması şarttır.
Viral enfeksiyon hastalıklarının tedavisi virüse göre değişebiliyor. Bu yüzden tedavi sürecinde öncelikle bir sağlık merkezinde viral enfeksiyona yol açan virüse tanı konulmalıdır. Günümüzde bu alanda hızlı ve güvenli bir şekilde sonuçlanan ELISA testi ve PCR gibi moleküler yöntemlerden yararlanılır. Bir kısım viral enfeksiyonlar hiçbir tedavi olmadan kendiliğinden iyileşebilir. Ancak özellikle bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörlerden çocuklarda ve yaşlılarda önemli komplikasyonlara yol açabilir. Esas olan viral enfeksiyonların başlamadan önlenmesidir. Günümüzde tıptaki gelişmeler doğrultusunda grip, rotavirüs, Covid-19, Hepatit A, B, HPV, suçiçeği gibi viral enfeksiyonlara karşı geliştirilen aşılar sıklıkla kullanılıyor. Viral enfeksiyonlarda başvurulan tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekildedir:
Antiviral İlaçlar: Virüs enfeksiyonlarına karşı kullanılır. Viral enfeksiyonların kontrol altına alınması ya da yok edilmesini sağlayan antiviral ilaçlar, virüslerin kendi kopyalarını üretmelerini engelleyerek iyileştirmeyi destekler.
Plazma Tedavisi: Hayati risk içeren kimi viral enfeksiyonları olan bireylerin kan transfüzyonu yoluyla tedavi edilmesini amaçlayan bir tedavi yöntemidir.
Temas Sonrası Profilaksi: Virüs bulaştıktan sonra hastalığın etkisini yok etmeye yönelik bir tedavi uygulamasıdır. Virüs ile temas şüphesi halinde belirtilen başlamasını ve enfeksiyonun yayılmasını engellemek için bireye antiviral ilaçlar önerilebilir.