Çocukluk çağında yapılan taramalar, sonraki dönem hayat konforu açısından büyük taşır. Bu taramalar, erken teşhis ile önlenebilen ya da tedavi edilebilen hastalıkların hiçbir belirti olmadan tanımasında büyük önemi vardır. Yenidoğan döneminden başlayarak çocukluk çağında da devam eder. Bu taramalar sadece çocuğu yaşatmak için değil yaşam kalitesini artırıp sürdürülebilir kılmak için de önemlidir. Bu kapsamda;
Tarama ve izlemler farklı amaçlarla, farklı yaş gruplarında yapılır. Türkiye’de her doğan çocuk, doğumdan sonra ilk yıl 9 kez, 6 yaşına kadar 17 kez, bundan sonra da okul çağı süresince yılda bir kez izlenmektedir.
Erken çocukluk (0-3 yaş) ve ergenlik (10-19) dönemlerinde ise izlemlerin sıklığı içeriği farklılaşır.
Yenidoğan bebeklerde topuk kanı taraması ile fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, kistik fibrozis ve biyotinidaz eksikliği yönünden taramalar yapılır.
Doğum sonrası bebeklerde işitme kaybı olup olmadığı da kontrol edilir. İşitme kaybı, çocukluk çağındaki travmalar veya progresif işitme kaybına neden olan genetik hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ilköğretim birinci sınıfta her çocuğa işitme taraması yapılır.
Çocukla yapılan bir diğer tarama da görme taramasıdır. Görme taramaları bebeklik ve çocukluk döneminde ayrı ayrı yapılır.
Bebeklikte en önemli taramalardan biri de gelişimsel kalça displazisi (doğumsal kalça çıkığı) taramasıdır. Bebek 1 aylık olduğunda kesinlikle kalça çıkığı taramasının yaptırılması gerekir.
Çocukluk döneminde yapılacak taramalar ile erişkin döneminde karşılaşılan hastalıklar önlenebilmektedir. Özellikle kalp-damar hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklar, uygun beslenme ve spor yapma alışkanlıkları ile önlenebilmekte veya etkile azaltılabilmektedir.
Bebeklik ve çocuklukta yapılacak sağlık taramalarıyla hastalık kaynaklı geri dönüşümü olmayan hasarlar engellenebilir veya etkileri azaltılabilmektedir. Dolayısıyla çocuklar okula başlamadan önce sağlık kontrollerinin yapılması, hastalıkların erken tanısı açısından önem kazanmaktadır. Bu kontroller çocukların hem fiziksel hem de psikolojik açısından önemlidir. Okullar başlamadan önce yapılacak göz muayenesi, diş kontrolleri, işitme problemi testleri çocuğun okul başarısını da olumlu etkileyecektir.
Sağlık bakanlığının programı çerçevesinde yenidoğan bebekler için hipotiroidi, biotinidaz eksikliği ve fenilketonüri taramaları gerçekleştirilir. Metabolik hastalıklar tespit edilen bebekler tedavi altına alınır.
Bu hastalıkta erken tanı ve tedavi büyük önem taşır. Hastalık tedavi edilmezse ağır büyüme ve gelişme geriliği gözlenebilir. Bunun yanı sıra mental retardasyonla sonuçlanma riski de vardır. Bu hastalığın tanısında topuktan kan alınarak yapılan tetkiklerden faydalanılır.
Erken dönemde tespit edilip tedavi altına alınmazsa ağır nöromotor ve mental geriliğe yol açan bu hastalık da topuktan alınan kan tetkiki ile teşhis edilebilmektedir. Bu test, beş ila yedinci gün arasında gerçekleştirilmelidir. Daha erken uygulandığında yalancı negatiflik sonucu çıkabilmektedir.
Kalıtsal olarak aktarılan bu hastalık işitme ve görme kaybı da dahil olmak üzere çok sayıda olumsuz tıbbi tabloya neden olabilir. Tedavide geç kalınan vakalarda ölüm veya koma gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Türkiye bu hastalığın en yaygın görüldüğü ülkelerden biridir.
Tüm yenidoğanlar fiziksel muayene yöntemi ile bu hastalık açısından taramadan geçirilir. Yenidoğan döneminde hastalığa ilişkin bulgular gözlenmese bile her muayenede kalça muayenesi tekrar edilmelidir.
Türkiye genelinde süt çocuklarında demir eksikliği anemisinin görülme sıklığı ortalama yüzde 40 seviyelerindedir. Yeni doğan bir bebeğin demir stokları 4 ila 6 ay kadar yeterlidir. Demir eksikliği anemisi bu yüzden altıncı ay itibariyle meydana gelir. Üç aydan daha uzun süre varlığını sürdüren demir eksikliği anemisi bebekte ilerleyen zamanda gelişim problemlerine neden olur. Bu yüzden 6-12 ay arası bebeklere bazı taramalar yapılır.
Kronik böbrek yetmezliği rahatsızlığının başlıca nedenlerinden biri de idrar yollarında meydana gelen enfeksiyonlardır. Doğru zamanda tanı ve tedavisinin gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Bu yüzden ilk bir yaş içerisinde idrar yolu enfeksiyonlarına dair bir tarama yapılması gerekir.
Kan basıncı taraması bebeğin 3 yaşına gelmesinin ardından yılda en az bir defa yapılmalıdır. Bu taramalar ileriki yaşlarda ortaya çıkacak hipertansiyon rahatsızlığının tanısı açısından önemlidir.
İki yaşını tamamlayan her çocuk yıllık olarak risk değerlendirilmesine tabi tutulmalı. Risk unsuru barındıran çocuklarda kolesterol düzeyine ve lipid seviyesine bakılmalıdır. Özellikle çocuğun ailesinde 55 yaş öncesinde koroner arter hastalığı varsa bu kontroller ihmal edilmemelidir.
Doğumsal kalp hastalıklarının yarıya yakını, yenidoğan bebeğin fiziksel muayenesinden sonra tespit edilebilmektedir. Femoral nabız muayenesi yenidoğan bebeğin sistemik fizik muayenesi içerisinde yer alması gerekir. Özellikle doğumsal kalp hastalığına dair risk taşıyan bebeklerin ultrasonografik tetik yöntemleri ile taranması gerekir.
Gözlerimizin gelişimi son derece hızlı şekilde ilerler. Gözlere dair sorunların erken yaşlarda tespit edilmesi ve tedavi altına alınması, bilhassa görme tembelliğinin engellenmesi açısından büyük önem taşır. Çocuk sağlığı takibinde görme duyusuna dair risklerin araştırılması ve tespit edilmesi gerekir.
İşitme duyusu için risk doğuran etmenler gözlem altında tutulmalıdır. Aile bireylerinde 3 yaşından önce sağırlık öyküsü bulunan bebekler risk altındadır. Diğer risk unsurlarını sıralamamız gerekirse
Sağlıklı çocukların takibi sırasında işitme duyusunun da değerlendirilmesi gerekir. İşitme testi yapılan çocuklar da dahil olmak üzere tüm çocuklarda işitme değerlendirilmesi devam ettirilmelidir. Odyoloji merkezinden destek alınarak bu tetkiklerin yapılması gerekir. Unutmamak gerekir ki okul çağında öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların önemli bir kısmında işitme sorunları olduğu görülmektedir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.