Renal anjiyografi, böbreklerin damar yapılarını görüntülemek için yapılan bir prosedürdür. Bu işlem, böbrek arterlerinde herhangi bir anormallik olup olmadığını tespit etmek amacıyla yapılır. Böbreklerin düzgün çalışıp çalışmadığını değerlendirmek ve kan akışını gözlemlemek amacıyla da yapılabilir. Bu teknik, çoğunlukla kateter adı verilen ince bir tüpün kasık bölgesindeki bir atardamara yerleştirilip böbrek damarlarına iletilmesiyle gerçekleştirilir. Kateterin ucuna, damarları kontrast maddeyle dolduran bir sıvı enjekte edilir. Kontrast madde, damarları röntgen ışınlarıyla daha net bir şekilde görünür hale getirir ve böylece doktorlar böbrek damarlarının durumunu değerlendirebilir. Renal anjiyografi, damar tıkanıklıkları, damar genişlemeleri, anevrizmalar veya böbrek damarlarında oluşabilecek diğer değişikliklerin tanısında oldukça faydalı olabilmektedir.
Renal anjiyografi, yaygın olarak kateter(ince bir tüp) aracılığıyla uygulanmaktadır. İşlem, lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve hastalar genellikle uyanık kalır. İlk olarak, hasta sırt üstü yatırılır ve kasık bölgesindeki büyük bir damar (genellikle uyluk bölgesindeki femoral arter) temizlenir. Ardından, bu damara bir iğne yerleştirilerek, bir kateter bu damara ilerletilir. Kateter, anlık röntgen görüntüleri eşliğinde, böbreklerin damarlarına doğru yönlendirilir. Kateterin ucu, böbrek arterlerine ulaşınca, damarlar içerisine kontrast madde enjekte edilir. Bu madde, damarları röntgen ışınları ile görünür hale getirir ve böylece böbrek damarları oldukça net bir şekilde gözlemlenebilir. Kontrast madde sayesinde, damarların içinde tıkanıklık, daralma veya diğer anormallikler olup olmadığı kontrol edilebilir. Operasyonun tamamlanmasının ardından, kateter çıkarılır. Hastalar birkaç saat gözlem altında tutulduktan sonra günlük hayatlarına dönebilirler.
Renal anjiyografi, böbrek damarlarının görüntülenmesini gerektiren durumlarda yapılan bir tıbbi görüntüleme işlemidir. Renal anjiyografinin yapılma nedenleri şunlar olabilir:
Bu prosedür, böbreklerdeki damar problemlerinin tanı ve tedavisinde kritik bir rol oynar, ayrıca tedaviye yönelik en uygun yaklaşımı tespit etmeye yardımcı olur.
Renal anjiyografi, genel olarak güvenli bir işlem olsa da bazı riskler barındırabilir. İşlem esnasında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken olası riskler şunlardır:
Bu riskler çoğunlukla görülmez ya da hafif derecede deneyimlenebilir. İşlem öncesi hastanın sağlık durumu titizlikle değerlendirilerek risklerin minimuma indirilmesi amaçlanır.
Böbrek anjiyografisi sonrası iyileşme sürecinin problemsiz bir şekilde ilerlemesi için hastaların bazı noktalara özen göstermesi gereklidir. İşlem sonrası en az 6-8 saat dinlenmek ve doktorun önerisine bağlı olarak tam günlük istirahat etmek iyileşme sürecini kolaylaştırabilir. Kontrast maddenin böbreklerden atılımını desteklemek için bol su tüketilmesi önemlidir. Kasık veya el bileğinden yapılan giriş yerinde şişlik, morarma veya kanama olup olmadığı düzenli olarak gözlemlenmelidir. Kanama veya anormal bir durum fark edilirse derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İlk 24 saat boyunca yoğun egzersiz yapmak önerilmez. Özellikle önceden böbrek hastalığı olan bireyler, idrar miktarında azalma veya renk değişimi gibi belirtileri gözlemlemeli ve şüpheli bir durumda doktora danışmalıdır. Doktor tarafından verilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalı, özellikle kan sulandırıcı ilaçlar konusunda doktorun belirttiği süre boyunca dikkatli olunmalıdır. İşlem sonrası mide bulantısı veya halsizlik hissedilebileceğinden, hafif ve sindirimi kolay gıdalar tercih edilmelidir. Şiddetli ağrı, ateş, sürekli kanama veya nefes darlığı gibi beklenmedik belirtiler ortaya çıkarsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Sanal anjiyo, düşük doz radyasyon kullanılarak uygulanan bir yöntemdir. Genel olarak güvenlidir, ancak kullanılan kontrast madde bazı riskler oluşturabilir.
Uygulama esnasında lokal anestezi yapıldığı için ağrı deneyimlenmez. Ancak işlem sonrası giriş yerinde hafif baskı hissi olabilir, bu his çoğu zaman kısa sürede geçer.
Böbrek damarlarında tıkanıklık, darlık, anevrizma, tümör besleyici damarlar veya hipertansiyonun damar kaynaklı nedenlerini araştırmak için gerekli görülen kişilere yapılabilir.
Operasyon, genellikle 30-60 dakika arası sürebilmektedir. Ancak hazırlık ve işlem sonrası gözlem süresiyle beraber bu süre uzayabilmektedir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Girişimsel Radyoloji birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Girişimsel Radyoloji KonularıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Girişimsel Radyoloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.