Stres, günlük yaşantı içerisinde her insanın yaşadığı doğal bir insan tepkisidir. Yaşamımızın doğal bir parçasıdır. Bizi beklenmedik olaylara ve zorlu süreçlere karşı tetikte ve motive bir halde tutar. Olası tehlike faktörlerine karşı kendimizi korumamız için bizi hazırlar. İnsan bedeni hem stresi yaşar hem de strese karşı tepki gösterir. Hayatta karşılaştığımız zorluklar veya dönüşümlere karşı bedenimiz fiziksel ve zihinsel tepkiler gösterirler. Yani stres tepkileri, yeni koşul ve durumlara uyum sağlama sürecimizin bir parçasıdır. Örneğin yaklaşmakta olan zorlu bir sınav, önemli bir toplantı, iş görüşmesi gibi bir durum varsa hissettiğimiz stres, beynimizi içinde bulunduğumuz duruma daha konsantre yaklaşması için uyarır.
Stres yaratan bir olayla karşılaştığımızda vücudumuz buna karşı hem zihinsel hem de fiziksel bazı tepkiler gösterir. Her insan stresi farklı algılar. Bu yüzden stresin insanda yarattığı etkiler de kişiye özgü olabilir. Bir insanın stres faktörü başka bir insan için stres tetikleyici bir olay olmayabilir. Buna karşın bazı durumlar çoğu insan için strese neden olabilmektedir. Tükenmişlik hissine yol açabilir. Bazı kişiler uyku sorunları yaşarken bazı insanlarda yoğun stres mide ve sindirim problemlerine neden olur. Uzun süreli yoğun strese maruz kalan bir insanda yıpranmalar meydana gelir. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve davranışsal belirtilerle stres durumu kendisini gösterir. Kronik stres hali kişinin kendisi ve çevresi ile ilişkilerini sekteye uğratır. Bu nedenle her insan maruz kaldığı stresi kontrol altına alma ve başa çıkma becerilerini geliştirmelidir.
bağışıklık sisteminde yaşanan zayıflama başlıca fiziksel stres belirtileridir.
Stres içerisinde yaşanan psikolojik semptomların en belirgin olanları; genel endişe ve huzursuzluk hissidir. Bunun dışında stresin psikolojik semptomlarını sıralamamız gerekirse:
Her insanın stres algısı, stresle başa çıkma biçimleri ve vücudunun strese verdiği tepki kendine özgüdür. Bu yüzden bir insan yaşadığı stresin seviyesini ancak kendisi belirleyebilir. Doktorlar stresin yaşantınızı nasıl etkilediğini irdeleyebilmek adına bazı testlerden ve anketlerden faydalanırlar. Eğer kronik stres yaşıyorsanız bedeninizin gösterdiği fiziksel tepkiler değerlendirme altına alınır. Örnek vermek gerekirse hazımsızlık, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve mide bulantısı gibi etkiler teşhis edilebilir ve tedavi için gereken adımlar atılabilir.
Stres yönetimi kişinin kendisini stresin yarattığı fiziksel ve psikolojik etkilerden koruyabilmek, yaşama daha fazla motive edebilmek için kazanması gereken alışkanlıkları ifade eder. Hayatının kontrolünü eline alabilmek için her insanın stres yönetimi hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Stres esasen bir sağlık sorunu olarak nitelendirilemez. Aksine kontrol edilebilir düzeydeki bir stres hayatta kalabilmemiz için gerekli bir olgudur. Yani asıl tehlike stresin kendisi değil, zihnimizin ve bedenimizin strese karşı verdiği aşırı tepkilerdir. Stres yönetimi becerisini kazanmak yaşamımızın her anını kolaylaştıracak bir eylemdir.
Kronik stres insan bedenine son derece zararlı bir durumdur. Sağlık sorunlarının pek çoğunun altında yatan temel nedenlerden biri strestir. Yani başka hastalıkların tedavisinde başarı sağlayabilmek için dahi stres yönetimi önemlidir. Stresimizi kontrol altına almak ve onla başa çıkabilmek için uygulamamız gereken yöntemler şu şekildedir:
Çatışma insan ilişkilerinin doğal ve öngörülebilir bir unsurudur. Buna karşın sağlıklı biçimde çözümlenemeyen çatışmalar zaman içerisinde bir stres faktörüne dönüşebilir. Bu yüzden çatışmaları çözebilme becerisi yaşamımızı kolaylaştıracak unsurlar arasında yer alır.
Uzlaşmazlıkların ve çatışmaların altında binlerce neden yatabilir. Ancak ana başlıklar halinde çatışma nedenlerini sıralamamız gerekirse insan ilişkilerinde en sık rastladığımız çatışmalar şu şekildedir:
Çatışmalar yaşandığında onları çözebilmek için iletişim becerilerimizin gelişkin olması gerekir. Hem kendimizle hem de karşıdakilerle, zor koşullarda bile sağlıklı iletişim kurabilirsek çatışmaları çözmekte de o kadar başarılı oluruz.
Çatışmaların çözülmesinde en önemli noktalar o anda nasıl hissettiğimiz ve neden böyle hissettiğimizdir. Kimi zaman kendimizi kırılmış veya öfkeli hissedebiliriz. Ancak neden böyle hissettiğimizi bilmezsek kendimizi yalnızca bağırırken buluruz. Fakat bizde bu duygulara neden olan durum ve davranışın farkına varırsak karşımızdaki insanla sağlık bir iletişim kurmanın ve sorunları birlikte çözmenin kapılarını aralamış oluruz. Yazarak düşünmek, hislerimize kulak vermek, günlük tutmak bu amaç doğrultusunda yapabileceğimiz eylemlerdir.
Dinlemek toplumda en sorunlu beceriler arasındadır. Kendi hislerimiz kadar karşı tarafında söylediklerine ve hislerine kulak vermemiz gerekir. Kendimizi karşıdakinin yerine koyup onun açısından baktığımızda karşı taraf kendisini anladığımızı veya en azından bunun için çabaladığımızı görür. Hal böyle olunca çatışmanın çözümü için gereken diyalog zemini de kurulmuş olur.
Çoğu insan çatışma ve tartışma esnasında hislerini açıkça ifade etmekten kaçınır. Kırgınlığının veya öfkesinin kendiliğinden anlaşılmasını bekler. Ancak düşüncelerimiz doğru bir dil ve üslup kullanarak ifade etmek önemlidir. Ne hissettiğimizi her zaman anlayamayabilirler. Açık iletişim sorunları çözmeye istekli olan kişiler için faydalı bir yöntemdir.
Krizler iş yaşantımızda, aile yaşantımızda veya okul hayatımızda sorunlara neden olan istenmeyen olaylar dizisidir. Paydaşları (Okulda öğrenciler ve öğretmen, evde aile bireyleri, iş yaşantısında yönetici ve çalışanlar) arasında güvensizlik ve endişe hissine neden olur. Kriz durumlarında stresle başa çıkabilmek için bazı yöntemler vardır.
Uzun süreli stres, bireyin bedeninin gerginleşmesine yol açar. Vücut ve zihin sürekli bir tehdit algısı içinde bulunur. Bu durumda, kas ve eklem ağrıları gibi çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Stresin neden olduğu artan adrenalin seviyelerini düşürmek için gevşeme teknikleri oldukça yararlıdır. Rahatlama anında vücut daha az enerji harcar ve dinlenme durumuna geçer. Bu tür gevşeme egzersizleri, özellikle fobi tedavisinde (uçuş korkusu gibi), sınav kaygısının yönetiminde ve stresle başa çıkmada kullanılabilir. Stresle tamamen başa çıkmak mümkün değil; modern yaşamın bir parçası olarak kabul etmek, çözüm yolları geliştirmek ise daha faydalı olacaktır.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Psikoloji birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Psikoloji HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Psikoloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.