Kistik akciğer rahatsızlıkları ya da doğumsal akciğer anomalileri olarak adlandırılan konjenital bozukluklar, henüz bebeğin anne rahminde olduğu dönemde ortaya çıkar. Bu hastalıkların büyük çoğunluğu doğumdan önce ultrason tetkiklerinde tespit edilir. Doğumsal akciğer hastalıklarının yüzde 10’a yakın bir kısmı doğum esnasında teşhis edilirken, yüzde 14’lük bir kısmı çocuk 15 yaşına gelene kadar ortaya çıkar.
Doğumsal akciğer anomalileri, çocukluk ve gençlik evresinde fark edilmese bile yetişkinlik evresinde teşhis edilmektedir. Belirtileri benzersiz olmakla birlikte torasik patolojileri taklit etme eğilimindedirler. Yanlış tanı konulması durumu yaygındır. İncelenen lezyonlara sekestrasyon, bronkojenik kistler, konjenital kistik adenomatoid malformasyon ve konjenital lober amfizem gibi rahatsızlıklar vardır.
Bu hastalıkların radyolojik tanısı bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans teknolojisi ile güvenli biçimde konur. Söz konusu lezyonların ilerleyen evrelerde komplikasyon yaratma riskini ortadan kaldırmak için erkenden çıkarılmaları tavsiye edilir.
Lezyonların çıkartılması için torakoskopik cerrahi yöntemleri kullanılır. Doğumsal akciğer malformasyonları için çocukluk evresinden yetişkinliğe sorunsuz şekilde geçiş sağlayabilmek adına pediatrik ve yetişkinler için göğüs hastalıkları arasında sağlıklı bir işbirliği gerekmektedir.
Doğumsal Akciğer Anomalileri dört şekilde karşımıza çıkar.
Çoğunlukla bronşlarda ya da trakeada gelişen fakat kimi zaman akciğerin alt loblarında da karşılaşabildiğimiz bu kistler enfeksiyona uğrar ya da fazlaca büyürlerse kişinin solunum yolları üzerinde bir tehlikeye neden olabilirler.
Bir bebeğin akciğer dokusunun normalde olması gerekenden fazla büyümesinin sonucunda Konjenital kistik adenomatoif malformasyonlar meydana gelir. Bebeklerde yalnızca bir veya birkaç adet kist bulunabilir. Kistler akciğerlerde bulunan ve alveol adı verilen hava keselerinin doğal gelişimine engel olur. Çoğunlukla akciğerin bir lobunda meydana gelir.
Solunum esnasında hava akışını bozup, bebeğin hava yollarına müdahale eden lobar amfizemi rahatsızlığı, nadiren görülen ciddi bir durumdur. Lobar amfizemi neticesinde akciğer loblarında şişme meydana gelebilir.
Katı akciğer dokusunun kitlelerine pulmoner sekestrasyon adı verilir. Akciğerlerin hava yollarına ya da kan dolaşımına bağlanmayan pulmoner sekestrasyonlar, göğüs kafesi içerisinde bulunurlar. Bunun dışında intralobüler veya ekstralobüler olarak bulunabilir.
Doğumsal akciğer bozuklukları yaşayan çocuklarda şu semptomlar görülür:
Doğumsal Akciğer Anomalilerinden kaynaklanan problemler, malformasyonların büyüklüğüne ve konumuna göre şekillenmektedir. Daha küçük kistlerin herhangi bir etkisi olmazken büyük kistler bebek için yaşamsal tehdit barındırabilir.
Vakaların önemli bir kısmı doğum öncesinde gerçekleştirilen düzenli ultrason tetkiklerinde tespit edilir. Bebeğin yaşamsal bir tehlikesi yoksa rahimdeki durumu ekokardiyogramlar, ultrasonlar ve MRI’lar kullanılarak takip edilir.
Fetüsünüzde hava yolu tıkanıklıkları gözleniyorsa bronkojenik kistler büyük çoğunlukla fetal ultrasonda ortaya çıkar. Yeni doğan bebeklerde söz konusu teşhis göğüs röntgeni kullanılarak gerçekleştirilir.
Lobar Amfizemi genel olarak bebeğin doğumunun ardından göğüs röntgeni sayesinde tespit edilir. Zor ya da ağrılı solunum gibi semptomlar doğumun hemen ardından gözlenmeye başlar. Pulmoner Sekestrasyonlar genel olarak çocuğun ilerleyen yaşantısında başka bir hastalık için yapılan tetkikler sırasında tesadüfen tespit edilmektedir.
Pediatrik akciğer rahatsızlıklarında Torakoskopik Cerrahi adı verilen kapalı yöntem kullanılır. Teknolojideki ve tıbbi olanaklardaki ilerleme sayesinde 8 – 12 aylık çocuklar için bile kapalı ameliyatlar güvenli hale gelmiştir. Bütün operasyon 1 cm’lik ve 2 cm’lik iki küçük delik açılarak gerçekleştirilir. Hastalıklı bölge çıkartılır. Operasyonun kapalı yöntemle yapılmasının çocuğun iyileşme sürecini kısaltacağını ve estetik bir soruna neden olmayacağını hatırlatmak gerekir. Açık cerrahide küçük kesiler bile estetik açıdan büyük sorun yaratır. Hastalar bir gün süresince yoğun bakım ünitesinde kalır. Operasyondan sonra 3 ila 4 gün içerisinde de taburcu olur.
Bu operasyonun yüksek teknoloji, uzmanlık ve tecrübe gerektirdiğini unutmamak, klinik seçimini yaparken bu noktayı göz önünde bulundurmak gerekir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Göğüs Cerrahisi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Göğüs Cerahi HizmetleriÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.