Akciğerde bulunan hücrelerin dengesizce çoğalmasının sonucunda kötü huylu tümörler oluşur. Akciğer kanseri olarak tanımlanan bu vakalarda kanser hücreleri ilk evrede bulundukları noktada çoğalırlar ve kitlesel bir yapı meydana getirirler. İleri aşamalara gelindiğinde çevrelerinde bulunan dokulara ve organlara yayılma eğilimi gösterirler. Akciğer kanseri ülkemizde ve dünya genelinde son derece sık şekilde görülen ve sonuçları bakımından ciddi hasarlar bırakan bir kanser türüdür. Erken aşamalarda belirti göstermemesi, tanı konulduğunda ise hastalığın ileri aşamalara ulaşmış olması önemli bir sorundur. Bu yüzden akciğer kanserinin risk grubunda yer alan herkesin düzenli şekilde taramalar yaptırması yaşamsal açıdan önem taşır. Özel Ortadoğu Hastanesi sıkça merak edilen “akciğer kanseri evreleri, akciğer kanseri belirtileri” gibi soruları sizler için yanıtladı.
Akciğer kanseri belirtileri erken evrelerde hiçbir semptom ve belirti göstermediği için genellikle ileri aşamalarda belirtiler ortaya çıkar. Akciğer kanserinin en yaygın belirtileri şu şekildedir:
Akciğer kanseri vakalarının nedenlerine bakıldığında en temel etkenin sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu görürüz. Bunun yanı sıra yaşamları boyunca hiç sigara tüketmeyen kişilerin de akciğer kanserine yakalanma riski olduğu unutulmamalıdır. Fakat bu en büyük risk faktörünün sigara kullanımı olduğu gerçeğini değiştirmez. Tespit edilen akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’inden fazlası sigara tüketiminden kaynaklanmaktadır. Bilimsel çalışmalara göre günde 25 adetten fazla sigara içen birinin hiç sigara kullanmayan birine kıyasla akciğer kanserine yakalanma olasılığı 25 kat fazladır.
Sigara ve diğer tütün ürünleri yalnızca akciğer kanserinin değil birçok başka kanser türünün de tetikleyici unsurudur. Örneğin ağız kanseri ve yemek borusu kanseri… Biz kullanmasak bile günlük yaşam içerisinde sigara dumanına fazlaca maruz kalırız. Pasif içicilik olarak adlandırdığımız bu durum da akciğer kanseri olma riskimizi arttırmaktadır. Hatta eşi sigara içen birinin, içmeyen birine göre taşıdığı risk yüzde 25 oranında artış gösterir.
Akciğer kanserinin bir başka sebebi de asbest maddesine maruz kalmaktır. Kanserojen özellikleri bulunan asbest mineralli zararlı etkileri bilinmediği dönemde yaygın olarak ısı ve ses yalıtımında kullanılmıştır. Yaptığı iş gereği asbest mineraline maruz kalan insanların da akciğer kanseri olma riski son derece yüksektir.
Akciğerde başlangıç gösteren ve zamanla çevredeki doku ve organlara yayılma eğilimi gösteren vakalar birincil akciğer kanseri olarak adlandırılır. Eğer kanser vücuttaki başka bir noktada başlar ve sonradan akciğerlere yayılırsa bu da sekonder akciğer kanseri olarak adlandırılır.
Daha başka primer akciğer kanseri türleri de bulunur. Küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri olarak iki başlıkta toplanırlar. Toplam akciğer kanseri vakalarının yüzde 12’lik bir kısmı küçük hücreli akciğer kanserlerinden oluşur ve genellikle sigara tüketiminden kaynaklanan bu vakalar erken aşamada yayılırlar.
Buna karşın akciğer kanseri vakalarının önemli bir çoğunluğu küçük hücreli olmayan kanserlerdir. Bu oran toplam vakaların yüzde 88’lik bir kısmını kapsar.
Bu tür kanser vakaları üç alt türde incelenir. Bu sınıflandırma, kanserin benzer şekilde davranması ve tedaviye benzer cevaplar vermesinden kaynaklanır. Bu sınıflandırma skuamöz hücreli karsinom, adenokarsinom ve büyük hücreli karsinomdur.
Akciğer kanseri dört evreye ayrılarak sınıflandırılır. Kanser yalnızca akciğer dokusunda bulunuyorsa evre 1, çevredeki yakın lenf düğümlerine sıçradıysa evre 2 olarak adlandırılır. Eğer tümör, her iki akciğer arasındaki bölgede veya akciğer zarında yayılım göstermişse bu evre 3 olarak kabul edilir. Kanser hücrelerinin kemik, karaciğer ya da böbrek üstü bezleri gibi uzak organlara ulaşması ise evre 4 olarak tanımlanır. Her evrede uygulanacak tedavi yöntemleri farklılık gösterebilir. Örneğin, akciğer kanseri erken dönemde, yani 1. evrede tespit edilirse, cerrahi müdahale ile kanserli dokular çıkarılarak tedavi şansı daha yüksek olur. Doktor, koruyucu tedavi yöntemlerini de planlayabilir. Ancak hastalık ilerlemişse kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi seçenekleri devreye girer. Kullanılacak ilaçlar ve tedavi süresi, kanser hücresinin tipine bağlı olarak doktorun değerlendirmesiyle belirlenir.
Akciğer kanseri risk grubunda yer alan kişiler her yıl bilgisayarlı tomografi ile tarama yaptırmalıdırlar. 55 yaş ve üzerindeki, geçmişte alkol ve sigara tüketen kişiler bu taramaları ihmal etmemelidirler.
Akciğer kanseri şüphesi yaratan belirtiler ve bulgular söz konusu ise doktorunuz sizden bazı tetkikler isteyebilir. Bu tetkikler bilgisayarlı tomografi, akciğer grafisi veya sizden alınan balgam örneğinin laboratuvarda incelenmesi olabilir.
Anormal hücrelerden meydana gelen doku örnekleri biyopsi yöntemi kullanılarak incelenebilir. Tüm bu test ve tetkiklerin sağladığı veriler ışığında akciğer kanseri tanısı konulabilir. Kişinin genel sağlık durumuna, hastalığın hangi evrede olduğuna ve kanserin türüne göre tedavinin nasıl uygulanacağı planlanır.
Akciğer kanseri vakalarında tedavi hastanın sağlık durumu, kanserin hangi evrede olduğu ve türü gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak uygulanır. Radyoterapi, immünoterapi, cerrahi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri söz konusudur. Bu yöntemler kimi zaman tek başına kimi zamansa ihtiyaçlara göre kombine şekilde uygulanabilir. Eğer siz de risk grubu içerisinde yer alıyorsanız geç kalmadan düzenli taramalar yaptırmaya başlamalısınız.
Akciğer kanseri oluşumu, tek bir nedene bağlanamaz. Araştırmalar sonucunda akciğer kanserinin tek bir nedenden değil birçok faktörün bir arada bulunmasından ortaya çıktığı belirleniyor. Özellikle tütün kullanımı, akciğer kanseri riskini artıran en önemli etkenlerden biridir.
Akciğer kanserine karşı korunma yollarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Tütün ürünleri, akciğer kanserinin en yaygın nedenidir. Sigara içmek, akciğer hücrelerine zarar vererek zamanla kansere yol açabilir. Sigara içme alışkanlığını bırakmak, kanser riskini ciddi ölçüde azaltır.
Sigara dumanına maruz kalmak da, içmek kadar risklidir. Sigara içilen ortamlarda bulunmamak önemlidir.
Asbest gibi maddeler, akciğer hücrelerine zarar vererek kansere yol açabilir. Bu tür maddelere maruz kalınan iş yerlerinde koruyucu ekipman kullanmak hayati öneme sahiptir.
Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu kanser gibi hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir.
Pipo ve puro içmek de akciğer kanseri riskini artırabilir. Derin nefes çekilmese bile bu ürünlerin dumanına maruz kalmak, ağız ve akciğer kanserine zemin hazırlayabilir.
Hava kirliliği ile akciğer kanseri arasında bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da temiz hava solumaya özen göstermek önemlidir.
Geçirilmiş akciğer enfeksiyonları veya tüberküloz gibi hastalıklar, kanser riskini artırabilir. Hasarlı akciğer dokusunda kanser gelişmesi daha mümkündür.
Kişisel ve Ailevi Geçmişe Dikkat EdinDaha önce akciğer kanseri geçirmiş kişilerde tekrar kanser gelişme riski yüksektir. Geçmişinde kanser öyküsü olan kişilerin düzenli kontrole gitmesi önemlidir.
Tütün kullanımı, zararlı maddelere maruz kalma, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin tümü akciğer kanseri riskini etkiler. Ancak alınacak bu önlemlerle kanserden korunmak ve riski en aza indirmek mümkündür.Akciğerde bulunan ve kontrolsüzce çoğalan hücreler tümöral yapıları oluştururlar ve bu duruma akciğer kanseri denir.
Hücrelerin çoğalmasından kaynaklı olarak genellikle solid nodül biçiminde tümörler meydana gelir. Bu tümöral kitle ilk olarak akciğer dokusu üzerinde büyüme eğilimi gösterir. Tedavi edilmediği takdirde kemik, karaciğer ve beyin gibi çok sayıda doku ve organa yayılarak metastaz yapma eğilimi gösterir.
Akciğerlerde tespit edilen tümörlerin önemli bir çoğunluğu kötü huylu tümörlerdir. Ancak daha nadiren iyi huylu tümörlere rastlanabilir.
Akciğerde büyümeye ve çoğalmaya başlayan kanserli hücreler ilk olarak lenf bezlerine yayılırlar. Bu da hastalığın ikinci evreye ulaşması anlamına gelir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Göğüs Cerrahisi birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Göğüs Cerahi HizmetleriÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.