Bu durum, mantıksız olduğunu bilmesine rağmen bireyin zihnini sürekli meşgul eden rahatsız edici düşüncelerle birlikte, bu düşüncelerden kurtulmak amacıyla yineleyici davranışların kontrolsüz bir biçimde gerçekleştiği bir ruhsal hastalıktır. Tekrar eden takıntılar, kişinin bu dürtüleri bastırmak için bazı hareketleri defalarca yapmasına yol açan bir psikiyatrik bozukluk olarak tanımlanabilir. Özel Ortadoğu Hastanesi obsesif kompülsif bozukluğa (OKB) dair tüm merak edilenleri sizler için anlattı.
İnsanların obsesyon olarak adlandırılan ve sürekli olarak kendisini tekrar eden düşüncelere sahip olması durumudur. Bu düşünceler kişiyi rahatsız ettiği için ritüel veya kompulsiyon ismi verilen, sürekli tekrar eden davranışlarla kendilerini rahatlatmaya çalışırlar. OKB bu davranışlarla karakterize bir durumdur. Obsesif kompulsif bozukluk OKB hastaları, kontrol altına alamadıkları korkuları, düşünceleri ya da imgeleri bir çeşit saplantı halinde yaşarlar. Sonuç olarak bu durum hem OKB’si olan hastalar hem de çevrelerindeki insanlar için zorlayıcı hale gelir.
Bu düşüncelerin neden olduğu kaygı ve gerginlik, kendisini tekrarlayan davranışların ve ritüellerin zorunlu bir hal almasına yol açar. OKB hastaları takıntılı düşüncelerinden kurtulabilmek için bu davranışları rutin haline getirir. Obsesif Kompulsif Bozukluğu bulunan hastalar her ne kadar takıntılarını görmezden gelmek veya durdurmak için çabalasalar dahi aynı zamanda bunu başaramayacaklarına dair endişelerini de büyütürler. Streslerini hafifletebilmek için zorlayıcı eylemlerde bulunmaya başlarlar ve sonuç olarak takıntılı düşüncelerden, dürtülerden kurtulmaya çalışmak için yaptıkları her şey daha kötü sonuçlara neden olabilir.
OKB vakalarının nedenleri tıp dünyası tarafından henüz tespit edilebilmiş değildir. Ancak çevresel ve biyolojik bazı faktörlerin obsesif kompulsif bozukluğun ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir.
Vücudun normal şekilde işleyişini sürdürebilmesi için insan beynindeki milyarlarca sinir hücresinin birbirleriyle iletişim halinde olması gerekir. Sinir hücreleri yani nöronlar elektriksel sinyaller aracılığı ile haberleşme sağlar. Nörotransmiterler diye adlandırılan özel kimyasallar, bu elektriksel iletilerin nöronlar arasında taşınmasına yardımcı olur.
Obsesif Kompulsif Bozukluk halinde ise beynin bazı bölgelerinde aşırı bir aktivite söz konusudur. Kişi OKB semptomlarını yaşarken beynin daha aktif hale geldiği bilinmektedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluğu bulunan bazı insanlar çevresel stres faktörlerinin etkisinde olabilirler. Hastanın yaşadığı ve maruz kaldığı bazı durumların yaşamlarında büyük değişikliklere yol açıp semptomları ciddi şekilde kötüleştirmesi çok karşılaştığımız bir durumdur. Semptomları tetikleyen çevresel etkenleri sıralamamız gerekirse;
Obsesif kompulsif bozukluk çoğu zaman hem saplantı hem de kişinin kendisini zorlamasının sonucunda kendisini gösterir. Fakat yalnızca obsesyon semptomlarının olması da mümkündür. OKB hastalarında zorlanmanın ve takıntıların aşırı seviyelere ulaştığı kolayca fark edilebilir.
OKB hastaları takıntılı düşüncelerle mücadele ederken, endişelerini kontrol altına alabilmek için ritüeller veya kurallar oluşturmaya eğilim gösterirler. Ancak kontrol altına alma çabaları çoğu zaman düzeltmek istedikleri sorunla gerçekçi bir şekilde ilgili değildir.
OKB yani obsesif kompulsif bozukluk kendisini tekrar eden hastalıklardan biridir. İstenmeyen düşünceler, sıkıntı ve endişe verici dürtülerden oluşur. OKB’si bulunan kişiler kendilerini, tüm düşüncelerini görmezden gelmeye ya da onlardan kurtulmaya zorlarlar. Ancak bu zorlamalar, daha saplantılı düşüncelerin içinde kendilerini bulmalarına sebep olur. Gençlik ve erken yetişkinlik evrelerinde ortaya çıkan obsesif kompulsif bozukluğun semptomları yavaş yavaş başlar ve kişinin yaşamı boyunca değişim göstererek varlığını sürdürür.
Obsesif Kompulsif Bozukluk belirtileri özellikle hastanın yoğun stres altında bulunduğu dönemlerde daha belirgin hale gelir. Kişinin yaşamı boyunca devam eden bu hastalık kimi zaman hafif kimi zaman ise orta düzeyde semptomlar gösterebilir. OKB belirtilerini sıralamamız gerekirse;
OKB vakaları için laboratuar ortamında uygulanabilen bir test söz konusu değildir. Teşhisler hastanın genel davranışları ve gösterdiği semptomlar dikkate alınarak uzman bir psikiyatr hekim tarafından konulabilir. Psikolojik değerlendirmeler sırasında kişinin duyguları, düşünceleri, belirtileri ve gösterdiği davranış kalıpları analiz edilir.
Bir kişiye obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koymak zordur. Zira semptomlar anksiyete bozukluğu, şizofreni ya da depresyon gibi başka ruhsal problemlerle benzerlik gösterebilir. Bir insan aynı zamanda hem OKB’li hem de bir başka psikiyatrik rahatsızlığa sahip olabilir. Bu yüzden hastayı değerlendiren hekimin olası bütün sonuçları ve eldeki bütün verileri büyük bir titizlikle incelemesi gerekir.
OKB yani Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavi edilmediği durumlarda kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık değildir. Bu yüzden etkili ve doğru planlanmış bir tedavi çok önemlidir.
Böyle bir rahatsızlığı olanlar geç kalınmadan alanında uzman bir psikiyatra yönlendirilmelidir. OKB hastalarının tedavisinde en etkili metot; terapiler ve ilaçların birlikte kullanılmasıdır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalarında çokça gözlenen takıntılı düşünceleri ve abartılı davranışları azaltmaya yönelik bir tedavi yaklaşımıdır.
Zorlayıcı davranışlarda bulunmadan hastanın kendisinde kaygıya neden olan inançları ile yüzleşmesi amaçlanır.
Obsesif kompulsif bozuklukları bulunan hastaların beyinlerindeki serotonin seviyesini arttırmaya yarayan ilaçlar da hastalığın tedavi sürecinde etkili olmaktadır.
İnsanların günlük yaşamlarını olumsuz etkileyen bir ruhsal rahatsızlık olan obsesif kompulsif bozukluk (OKB), bireylerin psikolojik durumlarını zorlaştırır. Kişi, rahatsız edici düşüncelerle başa çıkmak amacıyla tekrarlayan davranışlarda bulunur; bu da onların iş, aile ve sosyal ilişkilerini zorlaştırabilir. OKB’nin etkileri, her bireyde farklılık gösterebilir ve birçok insanın yaşam kalitesinde belirgin bir düşüşe neden olabilir. Belirtilerin yönetilmemesi, rutin işlerin yapılmasını güçleştirir ve sosyal etkileşimlerde sorunlara yol açabilir.
OKB, profesyonel hayatta dikkat dağınıklığına ve düşük performansa yol açabilir. Obsesyonların sürekli düşünülmesi, bireyin işine odaklanmasını zorlaştırır. Örneğin, bir kişi kapıyı kilitleyip kilitlemediğine sürekli bakma ihtiyacı hissedebilir, bu da onun işe geç kalmasına veya görevlerini yerine getirmekte zorlanmasına neden olabilir. Sosyal yaşam da OKB’den olumsuz etkilenir; birey, sosyal etkinliklerden kaçınabilir veya obsesyonları nedeniyle huzursuz hissedebilir.
Bireyin sosyal çevresinden uzaklaşmasına ve yalnızlık hissetmesine neden olabilir.
OKB, aile içindeki dinamikleri de olumsuz yönde etkileyebilir. Kişinin karşılaştığı obsesyonları anlamakta güçlük çeken aile bireyleri, bu durumun yarattığı gerginliklerle başa çıkmakta zorlanabilir. Örneğin, aşırı düzen takıntısı olan bir kişi, evdeki diğer bireylere baskı yapabilir. Ayrıca, sevdiklerinin güvenliğinden aşırı endişe duyan bir birey, koruyucu tavırlar sergileyerek aile içindeki ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
OKB ile başa çıkmak zorlayıcı olabilir, ancak bu konuda etkili yöntemler mevcuttur. Bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi, en yaygın ve etkili yaklaşımlar arasında yer alır. Terapinin sürecinde, birey obsesyonlarıyla başa çıkmayı ve kompulsif eylemlerini kontrol etmeyi öğrenir. Bu yöntem, bireyin zihinsel kalıplarını yeniden şekillendirmesine olanak tanır. Ayrıca, stres yönetimi ve öz yardım teknikleri, OKB’nin etkilerini hafifletmekte önemli rol oynar.
Stres, OKB belirtilerini artırarak bireyin yaşamını zorlaştırabilir. Bu nedenle, stres yönetimi, OKB ile mücadelede hayati bir öneme sahiptir. Rahatlama teknikleri, örneğin meditasyon, yoga ve nefes çalışmaları, stresi azaltarak belirtilerin şiddetini düşürebilir. Aynı zamanda, yeterli uyku almak ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları da stresin kontrol edilmesine yardımcı olur. OKB’li bireyler için stresi yönetmek, belirtilerin kötüleşmesini engellemenin önemli yollarından biridir.
Öz yardım yaklaşımları, OKB ile başa çıkma sürecinde önemli bir destek sağlayabilir. Birey, obsesif düşünceleriyle başa çıkmayı öğrenerek kompulsif davranışlarını azaltma yöntemleri geliştirebilir. Rahatsız edici düşüncelerin bilincinde olmak ve bu düşüncelerle doğrudan karşılaşmak, tekrarlayan eylemleri kontrol etmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, sosyal destek almak ve OKB hakkında bilgi edinmek, bu süreci daha da kolaylaştırabilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Psikiyatri birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Psikiyatri HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Psikiyatri Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.