Bütün toplumlarda sıkça karşılaşılan sağlık sorunlardan birisi depresyon. Depresyon süreci yaşayan kişi, yaşantısından keyif alamayan, iştah, uykusuzluk, günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve odaklanamama gibi problemlerle mücadele eden birine dönüşüyor. Çocuk yetişkin fark etmeksizin her yaş grubunda karşımıza çıkabilen bu sorunun çözümü durumu kabullenmekten ve tedavi için profesyonel yardım almaktan geçiyor. Özel Ortadoğu Hastanesi, “Majör depresif bozukluk belirtileri, majör depresyon ve anksiyete bozukluğu, majör depresyon ilaçları” gibi soruların sıkça sorulduğu bu günlerde Majör Depresyon hakkında merak edilen her şeyi sizler için anlattı.
Majör Depresif Bozukluk (Majör Depresyon) Nedir?
Klinik depresyon olarak da bilinen majör depresif bozukluk için en önemli belirti, kişinin herhangi bir şeye karşı keyif alma yeteneğini kaybetmesidir. Çoğunlukla konsantrasyon problemleri, uyku bozuklukları, iştah sorunları da keyif alamamaya eşlik eder.
Majör Depresif Bozukluk (Majör Depresyon) Belirtileri Nelerdir?
- Kişinin hemen her gün kendisini suçlu veya değersiz hissetmesi,
- Yaşamsal aktivitelere karşı kişinin ilgisini ve keyif alma yeteneğini yitirmesi,
- Hemen her gün kişinin tüm enerjisini kaybetmişçesine bitkin hissetmesi,
- Hiç uyuyamama yani insomniya veya aşırı uyuma yani hipersomniya gibi uyku bozuklukları,
- Kişinin zihninin sürekli olarak ölüm ve intihar gibi konulara odaklanması,
- Dinlenememe hali, hareketlerinin ve düşüncelerinin yavaşlaması,
- Hayatındaki konulara karşı konsantrasyonunun azalması ve sürekli olarak kararsızlık yaşaması,
- Ciddi boyutta kilo kaybetmesi ya da aşırı kilo alması (Vücut kitle endeksinin %5’i veya daha fazlası).
Majör Depresif Bozukluk (Majör Depresyon) Tanısı Nasıl Konur?
Majör Depresif Bozukluk tanısı için uygulanan bazı kriterler vardır. Aşağıdaki kriterlerden en az beş tanesinin kişide en az on beş gün süre ile bulunması gereklidir. Ancak ilk iki kriterin muhakkak bulunması gerekir.
- Duygu durumunun depresif olması
- Anhedoni dediğimiz, kişide ilgi ve isteğin azalması
- Uykunun artması veya azalması
- Yeme iştahının artması veya azalması
- Kişinin enerjisinin azalması ve sürekli olarak kendisini yorgun hissetmesi
- Psikomotor yavaşlamalar veya ajitasyon
- Kişinin konsantrasyon becerisini yitirmesi
- İntihar düşüncesine yatkınlık
- Sürekli olarak kendisini suçlu veya değersiz hissetmesi
- İşlev kaybı yaşaması
- Majör depresyon vakalarında semptomatoloji bir madde kullanımına veya başka bir tıbbi duruma bağlı olarak gelişmez.
- Başka ruhsal sorunlarla açıklanamaz.
- Hiçbir zaman hipomanik ya da manik nöbetler yoktur.
Majör Depresyon Türleri Nelerdir?
Majör depresyon, oluşum nedenlerine ve belirtilerine göre çeşitlilik gösterir. Depresyonun türünün belirlenmesi, tedavi sürecini kolaylaştırabilir.
Peripartum depresyonu
Bu tür depresyon, doğum sonrası artan sorumluluklar nedeniyle ortaya çıkar. Doğumdan sonra bu durum birkaç hafta ile birkaç ay sürebilir.
Psikotik depresyon
Bu depresyon biçiminde, tipik majör depresyon belirtilerine ek olarak psikotik semptomlar da görülebilir. Halüsinasyonlar, sanrılar ve aşırı şüphecilik (paranoya) gibi durumlar yaşanabilir. Diğer depresyon türlerinden ayırt edici özellikler taşır.
Mevsimsel depresyon
Güneş ışığının azalmasıyla bağlantılı olan bu durum, çoğunlukla sonbahar ve kış aylarında sıkça görülmektedir.
Melankolik depresyon
Kişinin günlük hayatının her alanında ilgi kaybı yaşaması, bu tür depresyonun bir belirtisidir. Kişi derin bir üzüntü hisseder ve sosyal hayattan uzaklaşır.
Premenstrüel disforik bozukluk
Bu durum, adet döngüsü sırasında bazı kadınlarda ortaya çıkan ve birkaç hafta sürebilen bir depresyon biçimidir. Adet döneminde görülen iştah artışı, yorgunluk ve sinirlilik gibi belirtiler, bu bozukluktan kaynaklanabilir.
Majör Depresif Bozukluk (Majör Depresyon) Tedavisi Nasıldır?
Majör depresif bozukluk, tedavi edilebilen bir sağlık sorunudur. Hastalık belirtilerini kontrol altına alabilmek için psikiyatri hekiminiz antidepresan ilaçlar tavsiye edebilir. Kimi zaman da duygu durumunuzu ifade edebileceğiniz psikoterapilerle de tedavi sürecini iletebilirsiniz. Antidepresanlarla birlikte kimi zaman ek olarak bazı ilaçlar da tedavi sürecine katkıda bulunabilir. Klinik depresyon vakalarında başka tedavi seçeneklerinden de bahsedebiliriz. ECT yani, Elektrokonvülsif terapi, ilaçlardan beklenen fayda sağlanamadığında veya belirtiler ciddi düzeye ulaştığında kullanılabilir. Bunların yanı sıra;
- Kişinin stresini proaktif olarak yönetmesi
- Egzersiz yapması
- Sosyal ilişkilerini sürdürmesi
- Aromaterapi
- Düzenli, dengeli ve sağlıklı bir beslenme rutini
- Bilişsel Davranışçı Terapi ve Kombinasyon Tedavileri de süreci desteklemekte kullanılabilir.
Majör Depresyonda Hangi Egzersizler Yapılmalıdır?
Majör depresyonun tedavisinde etkili yöntemlerden biri de düzenli fiziksel aktivitedir. Egzersiz yapmak, gerginliği azaltarak kişinin öz güvenini artırır. Fiziksel aktivite esnasında, beden mutluluk veren endorfin isimli kimyasallar üretir. Bu sayede stres seviyesi düşer, uyku kalitesi artar ve kaygı durumu hafifler. Bisiklet sürmek, hafif yürüyüşler, koşmak, yüzmek ve yoga gibi çeşitli fiziksel aktiviteler tercih edilebilir. Eğer egzersizler düzenli bir şekilde yapılırsa, arzu edilen sonuçlar elde edilebilir. Bir sağlık profesyoneli ile görüşmek, egzersiz yapmaya başlamadan önce son derece önemlidir.
Majör Depresyon ve Beslenme
Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, majör depresyonun tedavisinde doğrudan etkili olmasa da ruh halini iyileştirerek destekleyici bir rol oynar. Bu hastalığı yaşayan bireylerde sıkça görülen iştah kaybı, B12 ve D vitamini eksikliklerine yol açabilir.
Beyin sağlığına zararlı etkileri olan trans yağların alımının azaltılması gerekmektedir. Bunun yerine, antioksidan açısından zengin gıdalar olarak brokoli, çilek, fındık ve biber tercih edilmelidir.
Öğünlerin düzenli bir şekilde planlanması da oldukça önemlidir. Daha fazla tüketilmesi gereken omega-3 içeren sağlıklı yağlar arasında zeytinyağı ve fındık yağı da bulunmaktadır. Yetersiz su alımı ruh sağlığına zarar verebilir, bu nedenle yeterli miktarda su içilmesi gereklidir. Ayrıca, hazır gıdalar yerine evde hazırlanan ve kişiyi mutlu eden yemeklerin yapılması, ruh haline olumlu katkılarda bulunacaktır.