Beyin damarlarında ortaya çıkan damar daralması, tıkanması veya yırtılarak kanın damar dışına çıkması sonucu yaşanan hastalıklara serebrovasküler hastalıklar denilmektedir. Halk arasında ‘inme’ ve ‘felç’ olarak da bilinmektedir. Hastanın hayat konforunu olumsuz etkileyen serebrovasküler hastalıklar, insan ölüm nedenleri arasında da üçüncü sırada yer almaktadır.
Serebrovasküler hastalıkların oluşumunda genetik faktörler ve yaşam tarzının etkilidir. Yaş, cinsiyet ve genetik değiştirilemeyen faktörler olarak öne çıkarken; sigara, alkol ve durağan yaşam tarzı da değiştirilebilir risk faktörleridir. Erkeklerde daha çok ortaya çıkan serebrovasküler hastalıklar, ileri yaşlarda görülmesi durumunda ciddi riskler doğurabilmektedir.
Serebrovasküler hastalıklar iki ana grupta incelenmektedir.
Beyni besleyen damarların tıkanmasıyla ortaya çıkan hastalıklardır. En çok görülen iskemik serebrovasküler hastalık çeşidi inmedir. Yağ, kolesterol, kalsiyum, kan hücreleri ve diğer maddelerden oluşan plaklar atardamarlarda birikip damarı daraltır. Buradaki ani bir kan pıhtılaşması da iskemik inmeye neden olur.
Beyni besleyen damarların yırtılmasıyla ortaya çıkan hastalıklardır. İskemik inmeye göre daha az görülmesine rağmen ölümcül olma riski daha fazladır. Damar yırtılmaları büyük oranda ani tansiyon yükselmelerinden kaynaklanır ve zayıflamış kan damarı yırtıldığında ortaya çıkmaktadır. Hemorajik serebrovasküler hastalıkların bir diğer nedeni de anevrizmalar ve arteriovenöz malformasyonlardır.
Serebrovasküler hastalıkların ortaya çıkmasında çok sayıda neden vardır. Bunlar;
Beynin etkilenen bölgesine bağlı olarak farklı nörolojik bulgular ortaya çıkmaktadır. Bunlar;
Serebrovasküler hastalığa sahip bireyler için fiziksel egzersiz çeşitli olumlu etkiler sunar. İşte bu tür hastalıklar için düzenli egzersizin sağlayabileceği bazı yararlar:
Beyin Damar Fonksiyonlarında Gelişme: Egzersizlerin, beyin damarlarının sağlıklı işleyişine destek vererek inme ve diğer serebrovasküler olay riskini düşürdüğü bilinmektedir.
Komplikasyonların Önlenmesi: Düzenli fiziksel aktivite, yüksek tansiyon, diyabet ve aşırı kilo gibi risk unsurlarını kontrol altında tutmaya yardımcı olarak komplikasyon olasılığını azaltır.
Kalp ve Damar Sağlığını Güçlendirme: Fiziksel aktiviteler, kan akışını düzenleyerek ve iltihaplanmayı azaltarak kardiyovasküler sağlığı destekler ve damar sertleşmesi riskini düşürür.
Bilişsel İşlevlerin Desteklenmesi: Hafıza, dikkat ve yürütücü işlevlerde, egzersiz sayesinde olumlu yönde gelişmeler gözlemlenebilir.
Ruh Sağlığına Olumlu Etki: Fiziksel aktivite, hastalığın neden olabileceği stres, depresyon ve anksiyete belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Yaşam Kalitesinin Artması: Düzenli egzersiz, bireyin hem fiziksel hem ruhsal olarak daha iyi hissetmesine, semptomların azalmasına ve sosyal etkileşimlerin artmasına katkıda bulunarak yaşam kalitesini artırır.
Dengeli beslenme, serebrovasküler hastalıkların kontrol altına alınmasında ve olumsuz etkilerin azaltılmasında önemli bir rol oynar. Aşağıda, bu hastalıklarda beslenme düzeninde dikkat edilebilecek bazı önemli noktalara yer verilmiştir.
Kalp ve Damar Sağlığına Uygun Besinler: Kalp dostu bir beslenme düzeni oluşturmak, temel risk faktörlerini kontrol altında tutarak damar sağlığını destekler. Bunun için:
Farklı renklerde sebze ve meyvelerin tüketimi: Bu besinler, antioksidan, vitamin ve mineral içerikleriyle damar yapısını güçlendirir.
Tam tahıl tercihleri: Lif açısından zengin kepekli buğday, yulaf gibi tahıllar tercih edilmelidir.
Doymuş yağların azaltılması: Yağlı et, kızartma ve işlenmiş yiyeceklerde bulunan doymuş ve trans yağlardan uzak durulmalıdır.
Tuz tüketimini kısıtlamak: Sodyum oranı yüksek gıdaları sınırlamak, kan basıncını dengede tutmaya yardımcı olabilir.
Omega-3 alımı: Damar sağlığını desteklemek için, somon ve uskumru gibi yağlı balıkların yanı sıra chia ve keten tohumu gibi bitkisel kaynaklardan omega-3 tüketilmesi faydalıdır.
Kan Şekeri Düzeylerinin Dengelenmesi: Diyabet öyküsü olan bireyler için kan şekeri kontrolü, serebrovasküler hastalık riskini azaltmada önemlidir. Bu amaçla karbonhidrat oranı dengeli bir diyet, kan şekeri seviyelerinin düzenli ölçümü ve ilaçların doğru kullanımı gereklidir.
İdeal kiloyu sürdürme: Fazla kilo, serebrovasküler hastalıklar için risk teşkil edebilir.Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, sağlıklı bir kilonun korunmasına katkı sağlar ve komplikasyon riskini azaltır.
Su tüketimi: Vücudun sağlıklı işleyişi için yeterli miktarda su içmek önem taşır. Gün boyunca su içmeye özen göstermek ve şekerli içecekleri azaltmak damar sağlığına katkıda bulunabilir.
Alkolü Sınırlı Tüketmek: Aşırı alkol alımı, serebrovasküler riskleri artırabilir. Eğer alkol tüketilecekse, bunu önerilen miktarlarda ve doktorun belirttiği sınırlar içinde yapmak faydalıdır.
Hasarın durumu ve hızlı müdahaleye göre değişmektedir. İlk 4,5-6 saatlik dönemde beyin hücreleri ölmeden yapılacak müdahaleler çok önemlidir. Bu dönemde damar içi pıhtı eritici ilaçlar veya pıhtının çıkarılması ile nörolojik bulguları geriye döndürmek mümkündür. Bunun yanında ilk 6 aylık rehabilitasyon süreci çok önemlidir. İyileşmenin yüzde 50’sine bu dönemde ulaşılmaktadır. Hastada ilk yıl hızlı bir düzelme yaşanır ve inmede kısmi veya tamamen düzelme görülmektedir. Süreç ilerledikçe düzelme oranı da düşmektedir.
İlaçlarla serebrovasküler hastalıkların tedavisi mümkündür. Bu ilaçlar kan akışkanlığını düzenleyerek beyin ödemini çözmektedir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi’nde görev yapan alanında uzman, deneyimli Nöroloji birim doktorlarını aşağıdan daha detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Diğer Nöroloji HastalıklarıÖzel Adana Ortadoğu Hastanesi Nöroloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.