Anasayfa Tıbbi Birimler Kardiyoloji Kalp Kapağı Hastalıkları Aort Damar Hastalıkları
Kalp Kapağı Hastalıkları Aort Damar Hastalıkları

Kalp Kapağı Hastalıkları Aort Damar Hastalıkları

İnsan kalbinde dört adet kapak bulunur. Bu kapaklar, gün boyunca hiç dinlenmeden açılıp kapanarak çalışırlar. Fakat bu kalp kapakları yeterince açılıp kapanamadığında, çok sayıda sağlık sorununun doğmasına sebep olur. Üstelik bu rahatsızlıklar, başlangıç evresinde herhangi bir belirti göstermediği için yıllarca hiç farkında olmadan bu sorunla birlikte yaşayabiliriz.

Kalp Kapakçığı Nedir? Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir?

Kalp kapakları, kalp odacıklarının içerisindeki kanın, doğru şekilde akışını sağlayan, her kalp atışı ile birlikte açılıp kapanan yapılardan oluşur. İnsan kalbinde mitral, aort, triküspit ve pulmoner kapak olmak üzere dört adet kalp kapakçığı bulunur. Çeşitli nedenlerden dolayı kalp kapak yapısı bozulduğunda ve işlevini göremez hale geldiğinde kalp kapak hastalıkları meydana gelir. Kalp kapakçıklarında hastalıklar iki farklı şekilde meydana gelirler. Bunlar kapağın daralması veya yetmezliği yani geri yönde kan kaçırması durumudur. İlerleyen yaş, kapılan bir enfeksiyon veya genetik etkenler kişide kalp kapağı hastalıklarının gelişmesinde etkili olabilirler.

Uzun yıllar boyunca hiçbir belirti göstermeden varlığını sürdürebilen kalp kapak hastalıkları, muayene esnasında doktorun üfürüm duyması sonucunda tesadüflere bağlı olarak tespit edilir. Kapak hastalıkları ilaç kullanılarak tedavi edilemez. Çünkü mekanik hastalıklardır. Bu vakalarda ilaçlardan yalnızca hastalığın ilerlemesini engellemek ve hastanın yaşadığı belirtileri hafifleterek, yaşam kalitesini artırmak için faydalanılır. Çoğunlukla yavaş seyreden kalp kapak hastalıkları ileri seviyelere ulaştığında; inme, kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliği ve hatta ani ölüme yol açabilecek kadar tehlikeli rahatsızlıklardır. Bu yüzden kapak hastalıklarının ekokardiyografi yöntemiyle ara ara izlenmesi ve cerrahi tedavinin zamanının doğru saptanması önem taşır. Uzun vadede kalp kapağı üzerine cerrahi tedavi seçeneklerinin gündeme gelmesi kaçınılmazdır. Cerrahi tedavi, kimi zaman hastanın mevcut kalp kapağını onarmak, kimi zaman da tümüyle değiştirmek için uygulanabilir.

Kalp Kapağı Hastalıkları Belirtileri

Kapak hastalıklarında kişinin yaşadığı şikayetler sorunun hangi kapakta olduğuna göre değişiklik gösterebilirler. Örneğin hastalığın erken aşamalarında kişi hiçbir şikayet, belirti veya yakınma göstermezken, rahatsızlığın seviyesi arttıkça kişide daha şiddetli bulgular ortaya çıkmaya başlar. Hastalıkların belirtilerini sıralamamız gerekirse:

  • Çarpıntı
  • Çabuk yorulma
  • Halsizlik
  • Nefes darlığı
  • Tıkanma hissi

Ayaklarda meydana gelen şişlik, vücutta sıvı toplanmasının bir işaretidir. Bazı kalp kapak hastalığı vakalarında ise göğüs ağrısı, bayılma, baş dönmesi gibi şikayetler de saptanmıştır

Kalp Kapağı Hastalıkları Tanı Yöntemleri

Kapak hastalıklarının teşhisi, bu belirtiler baş göstermeden hastanın herhangi farklı bir nedenle doktora gitmesi ve muayene sırasında doktor kalbini dinlerken üfürüm duymasının sonucunda rastlantısal olarak konulur. Ancak yakınmalar, şikayetler ve belirtiler baş gösterdiği andan itibaren bazı tanı yöntemleriyle de ortaya çıkarılabilmektedir.

Kalp kapak hastalıkları teşhisinde kullanılan tanı yöntemleri:

Elektrokardiyografi EKG

EKG tetkikinde kalbin hızı, kalbi besleyen damarlarda herhangi bir sorun olup olmadığı, kalbin düzenli şekilde atıp atmadığı ve kapak hastalıklarına özgü olarak değerlendirilen bazı elektriksel değişikliklerin yaşanıp yaşanmadığı tespit edilir.

Göğüs Röntgeni

Göğüs röntgeni, kişinin akciğerlerinin mevcut sağlık durumunu ve kalbinin büyüklüğünü değerlendirmemizi sağlar.

Ekokardiyografi

Kalp ultrasonografisi olarak da tanımlayabileceğimiz bu tetkik yöntemi, ses dalgaları sayesinde görüntüleme imkanı sunuyor. Hasta yatar pozisyondayken göğsüne bir jel sürülüyor ve kalbin içini açmadan, detaylı ve sağlıklı görüntüler elde etmemizi sağlıyor. Bu tetkik sayesinde kalp odacıklarının büyüklüğü, duvar kalınlıklarının artmış olup olmadığı, kalbin yeterince kasılıp kasılmadığı, doğumsal anomaliler ve damar yapıları gibi çok sayıda kriterin incelenmesi mümkün oluyor.

Kalp Kateterizasyonu

Kalp kateterizasyonuna çoğu vakada gerek kalmamakla birlikte koroner damarlarda herhangi bir sorun olup olmadığını anlamak üzere kimi zaman başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntem, hasta uyutulmadan gerçekleştirilir ve kasıktan ince bir kateter kullanılarak kalp odacıklarına giriş yapılmasını sağlar. Genellikle ameliyat gerektiren vakalarda, koroner anjiyografi yöntemine ek olarak uygulanır.

Kalp Kapak Hastalıkları Tedavisi

Kapak Onarımı

Kalp kapaklarının yapısını destekleyen dokuların yerleştirilmesi, mevcut kapak dokusunun kesilip tamir edilerek eskisine göre daha iyi kapanmasının sağlanması ya da halihazırda yapışmış halde bulunan yaprakçıkları serbest hale getirerek daha iyi bir performansın sağlanması işlemidir.

Her kapağın tamir edilmesi mümkün değildir. Hatta kimi zaman kapak onarım ameliyatları, kapağı tamamen değiştirmekten daha zorlu bir süreç haline gelebilir. Mitral kapaklar, genellikle tamir edilebilirken aort ve pulmoner kapakların değiştirilmesi gerekir.

Daralan kalp kapakları, balon valvüloplasti yöntemi ile tedavi edilebilir. Bu balonun şişirilerek, daralan kalp kapakçığının genişletilmesi sağlanır. Bu işlem sırasında genellikle hastaya derin anestezi uygulanmaz. Hastanın bir geceliğine hastanede takip altında tutulmasının ardından taburcu edilmesi mümkündür.

Kalp Kapak Değişimi

Kapak hastalıkları tedavisinde en sık uygulanan yöntem, kalp kapak değişimi ameliyatıdır. Hastalık bulunan kalp kapağı, bu operasyonla çıkartılır ve yerine biyolojik veya mekanik özelliklere sahip yeni bir kalp kapağı konulur.

Bu biyolojik kapaklar insan veya sığır dokusundan üretilebilir. Hastanın kan sulandırıcı ilaçlar kullanmasına gerek yoktur ve 10, 15 yıl süresince kullanılabilir. Fakat bu sürenin sonunda biyolojik kapak yıpranır ve yeniden ameliyat yöntemiyle değiştirilmesi gerekir. Buna karşın mekanik kapaklar herhangi bir değişime gerek kalmadan, kişinin yaşamı boyunca kullanabileceği kapaklardır. Fakat bir yandan devamlı kan sulandırıcı ilaç kullanılmasını gerekli kılar. Aksi takdirde mekanik kapaklarda pıhtı ihtimali söz konusudur. Oluşan bu pıhtılar kapağın tıkanmasına ve kişinin felç geçirmesine sebep olabilir.

Aort kapağının değiştirilmesinin gerektiği durumlarda hastanın kendi kalp zarından elde edilen yeni bir kalp kapağı da kullanılabilir. Tıp dünyasında ozaki prosedürü olarak da bilinen bu işlem, hastanın kan sulandırıcı ilaçlar kullanmasına gerektirmez. Üstelik pıhtılaşma tehlikesi de bu yöntemde söz konusu değildir.

Transkateter Kapak Tedavisi

Kalp kapağı hastalıklarında kardiyologlar tarafından kullanılan bir diğer tedavi yöntemi de büyük kan damarlarının içerisinden klipsler ve kateterler ile girilerek, kapakların onarılmasıdır. Bu yöntemle kanın geriye kaçması önlenir ve bu yöntemin uygulandığı hastalar, cerrahi tedavi gören kişilere göre çok daha kısa sürede iyileşirler.

TAVI

Bu yöntem, ileri yaşlarda bulunan ve cerrahi operasyonlar karşısında risk faktörü yüksek olan hastalar için geliştirilmiştir. Buna karşın son yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte, orta risk seviyesindeki hastalarda da en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri halini almıştır. TAVI yöntemi, kalp kapak hastalıklarına yönelik tedavide son yılların en gözde uygulamasıdır.

Diğer Kardiyoloji Hastalıkları

Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Online İşlemler