Kalpten vücuda pompalanan kanın, atardamar duvarlarına yaptığı baskının, kalp hastalığı ve benzeri problemlere yol açacak kadar yüksek olması durumuna Hipertansiyon adı verilir. Halk arasında yüksek tansiyon olarak da adlandırılır.
Normal koşullarda tansiyon (kan basıncı) kalpten pompalanan kan miktarı ve damarlardaki kan akışına karşı gösterilen dirence göre tespit edilir. Kalbin attığı sıradaki tansiyon değeri sistolik olarak adlandırılırken kalbin yumuşadığı sırada ölçülen tansiyon değerine ise diyastolik adı verilir.
Kalbin pompaladığı kan miktarı ne kadar fazla, atardamarlar da ne kadar dar olursa, kişinin tansiyonu da o kadar yüksek olur. Kardiyovasküler hastalık riski olmayan yetişkin bireyler için istirahat halindeki sistolik değer en fazla 12 olmalıdır. Diyastolik ise maksimum 8 olmalıdır. Bunun üzerindeki değerler öncül hipertansiyon olarak tanımlanır. Hipertansiyon hastaları herhangi bir belirti ile karşılaşmadan, uzun yıllar yaşamlarını sürdürebilirler. Hiçbir semptom görülmese bile hipertansiyon hastalığı kalp ve atar damarlarda hasar yaratmayı sürdürür. Felç veya kalp krizi gibi hastalıkların yaşanma riskini arttıran kontrolsüz hipertansiyon, ileri yaşlarda daha tehlikeli sonuçlar doğurur. Ancak hipertansiyon kolayca teşhis edilebilen ve tıbbi önlemlerle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.
Yetişkinlerde yaşanan hipertansiyon vakalarının yüzde 95’lik bir kısmında herhangi bir tanımlanabilir neden söz konusu değildir. Nedeni açıklanamayan hipertansiyon türüne birincil yani primer hipertansiyon adı verilir. Bu hastalık zamanla, kademeli şekilde gelişir.
Altında tıbbi bir durum yatan hipertansiyon vakalarına nadiren rastlanır. İkincil hipertansiyon olarak bilinen bu vakalar, aniden gelişir ve primer hipertansiyona kıyasla çok daha yüksek bir tansiyon değerine yol açar. İkincil hipertansiyon vakalarına doğuştan gelen kan damarı kusurları, tiroid sorunları, soğuk algınlığı ilaçları, kokain, amfetamin, böbrek üstü bezi tümörleri, obstrüktif uyku apnesi, doğum kontrol hapları neden olabilir.
Yaş ilerledikçe hipertansiyon riski de yükselmektedir. Erkek bireylerde hipertansiyon hastalığı genellikle 64 yaşına kadar ortaya çıkar. Kadın bireylerde ise 65 yaş sonrasında hipertansiyon durumu daha yaygındır.
Durağan ve hareketsiz bir yaşam tarzı benimseyen kişilerin kalpleri daha hızlı atma eğilimindedir. Nabız ne kadar hızlıysa kalp de o kadar fazla çalışır ve damarların üzerine o kadar güç uygular. Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, geçici tansiyonunuzu yükseltmenin yanı sıra damar çeperlerinin iç kaplamasına önemli zararlar da verir. Sigaranın yanı sıra alkollü içecekler de kalp zarar verir.
Hipertansiyon hastalığının yarattığı aşırı basınç hem kan damarlarında hem de organlar üzerinde bazı hasarlar meydana getirir. Arterlerin sertleşmesi ve kalınlaşması sonucunda ortaya çıkan ateroskleroz en önemli komplikasyonlardan biridir. Zira bu durum ilerleyen evrede felç ve kalp krizi gibi ciddi komplikasyonlara neden olur. Şiddetli kan basıncı damarları zayıflatarak anevrizmaya sebep olabilir. Anevrizma patlaması ise hayati bir risk meydana getirir. İç kanamalara yol açabilir.
Bunların yanı sıra kontrol edilemeyen hipertansiyon hastalığı, kişinin öğrenme, düşünme ve hatırlama gibi bilişsel becerilerini de olumsuz etkiler. Vasküler demansa sebep olabilir.
Çoğu vakada hasta herhangi bir semptom veya belirti ile karşılaşmadan yaşamını sürdürebilir. Ancak tansiyon 18/11 gibi yaşamsal tehdit yaratabilecek değerlere ulaştığında burun kanaması, nefes darlığı veya baş ağrısı gibi etkiler gözlenebilir. Fakat bu belirtiler hipertansiyona özgü olmadığı için, hastalığın saptanması kolay değildir.
Doktor hipertansiyon tanısı koyabilmek için hastanın evde tansiyonunu ölçmesini isteyebilir. Bunun yanı sıra 24 saat süren bir kan basıncı izleme testine başvurabilir. Ölçümün ardından eğer hipertansiyon şüphesi söz konusu ise doktor hastanın tıbbi öyküsünü göz önünde bulundurarak fiziksel muayene gerçekleştirir. Kan tahlili, idrar tahlilili, EKG ve kolesterol tahlili gibi tetkiklere başvurulabilir.
Tedavide hastanın durumuna göre hareket edilir. İlk olarak kalsiyum kanal blokerleri ve benzeri ilaçlara başvurulur. Hangi ilacın, hangi dozda, hangi kombinasyonda alınacağına doktor karar vermelidir. Eğer ilaç kombinasyonları ile hedeflenen değerlere ulaşılamıyor ise doktor, merkezi sisnir sistemi etkili ajanlar ve farklı tansiyon ilaçları ile kombine edildiğinde etki gösteren beta blokerleri reçete edebilir. İlaçlarla hiçbir şekilde sonuç alınamıyorsa dirençli hipertansiyon durumu söz konusudur. Bu gibi vakalarda hipertansiyonun altında yatan neden saptanırsa tedavide daha çabuk yol alınabilir. Hastanın ilaç kullanırken herhangi bir şekilde doz atlamaması gerekir.
Yaşam tarzında bazı sağlıklı değişikliklere gitmek fayda sağlayacaktır. Düzenli fiziksel aktivite, fazla kilolardan kurtulma, tüketilen tuz miktarını azaltma, alkollü içecekleri ve sigarayı bırakma, kişinin atabileceği adımlar arasındadır. Ancak her vakada yaşam tarzı değişiklikleri, tedavi için yeterli değildir. Çoğu zaman bunlara ek olarak ilaç tedavisinin de sürdürülmesi gerekir.
Hipertansiyon İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Evde BakımKalp dostu bir beslenme rutini geliştirmek atılabilecek en önemli adımlardan biridir. Yeterli miktarda potasyum almak, doymuş ve trans yağlardan uzak durmak gerekir. Tuz (sodyum) tüketimini en aza indirmek gerekir. Ayrıca sağlıklı bir kiloya kavuşmak, fazla kilolardan kurtulmak önemlidir. Düzenli şekilde fiziksel egzersizler yapmak, stres düzeyini de tansiyon değerlerini de düşürecektir. Sigara ile tamamen vedalaşmalı ve damarlardaki plak birikiminin önüne geçilmelidir. Alkol tüketiminde ise makul bir ölçü aşılmamalıdır. Stresle başa çıkabilmek için kullanılan meditasyon, kas gevşetme ve nefes egzersizi gibi yöntemlerden faydalanılabilir. Evde sürekli olarak tansiyonunuzu gözlem altında tutarsanız, olası komplikasyonlara karşı erkenden müdahale edebilirsiniz.
Hipertansiyon hastalığı tedavi olup kurtulabileceğiniz bir sağlık sorunu değildir. Aksine kişinin hayatının kalan süresi boyunca yaşam tarzını belirleyecek bir durumdur.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kardiyoloji Birimi’nde hizmet verilen diğer hastalıklara aşağıdan ulaşabilirsiniz.